Recep Ustama duyurulur!

 

 

Bazen buzdağının sadece görünen kısmıyla ilgileniyoruz. Bazen değil aslında. Genellikle.

Ana firmalar, dev yatırımlar, yeni modeller… İşin vitrini, pırıltılı bölümleri…  

Bilmiyordum. Haber önüme düşünce fark ettim. Geçen hafta İstanbul’da kaporta sempozyumu düzenlendi. 3M Otomotiv Tamir ve Bakım Grubu’nun sponsor olarak destek verdiği The International Bodyshop Industry Symposium–IBIS, yani Uluslararası Kaporta Sektörü Sempozyumu…

Sempozyuma 30’u yurtdışından olmak üzere, yetkili ve özel servisler, otomobil üreticileri, distribütörler, sigorta firmaları, yazılım sirketleri, ürün sağlayıcıları ve danışmanlardan oluşan 105 kişilik bir katılım sağlandığı belirtiliyor.

Hiç de fena bir katılım değil. 

 

3M-Zafer-Kasikara

Kaporta kelimesi oldum olası kulağıma hoş gelir. İtalyan kökenli bir kelime. Biraz geleneksel gibi. Biraz da değil. Belki kaportacılık mesleğinin özelde artık bir cazibe taşımamasından kaynaklanıyordur bu. Motorlu taşıtları örten, genellikle sacdan yapılmış örtü anlamına geliyor. Kaportacılık da bildiğin araba tamirciliği. Sempozyum falan deyince, Beşyol’daki Recep Ustamı şöyle laci takımlar içinde düşündüm de… 

 

68 BİN AKTİF TAMİRCİ

 

Türkiye, 68 binden fazla aktif tamircisi, yılda 900 bini aşkın kaza sayısı ve özel coğrafi konumu nedeniyle artık küresel düzeyde hasar tamiri konusunda ana oyunculardan biri kabul ediliyor. 3M Endüstriyel Ürünler Grubu Ülke Direktörü  Zafer Kaşıkara’nın verdiği bilgiye göre, 2013 itibariyle Türkiye’de motorlu araç tamir ve bakımında faaliyet gösteren 6 bin 773 teşebbüs bulunuyor. Bunların yaklaşık 2 bin 500 adetlik kısmını ise yetkili servisler oluşturuyor. Yetkili ve özel servislerin oluşturduğu Otomotiv Yetkili Satıcıları Derneği (OYDER) ve 2011 yılında kurulan Özel Otomobil Servisler Birliği (ÖSEBİR) sektörün iki farklı oluşumu olarak dikkat çekiyor. Bu teşebbüslerin bir bölümü sadece servis, bir bölümü de servis ve yedek parça satış hizmeti  sunuyor. Sektörün büyüme performansını etkileyen ilk kriter tamir edilen araç sayısı. Bu rakam da toplam araç sayısı, yol ve altyapı calışmaları, güvenlik ve denetleme önlemleri gibi pek çok farklı etmenin bir bileşkesi olarak kabul ediliyor.

 

KAZALAR AZALINCA İŞ DE AZALDI

Kaşıkara’nın verdiği bilgiler bir ironiyi de ortaya koyuyor. Kaşıkara, sigorta yayınlarından alınan bilgiye göre 2013 ve 2014 yıllarında kayıtlı trafik kazalarında ve tamir edilen araç sayısında düşüş yaşandığını, bu durumun da  geçen iki yıl içinde pazarı olumsuz etkilediğine dikkat çekiyor. Ancak tabii ki kimse kazaların azalmasından şikayetçi değil. 

 

GÜVENLİK DEĞİL ŞEKİL

“Dünyada da tamir edilen araç sayısı için benzer bir trend olmasına karşın, ‘güvenli tamir’ konseptiyle birlikte pazarın büyüdüğünü söyleyebiliriz” diyen Kaşıkara, şu görüşleri dile getiriyor: “Gelişmiş ülkelerde aracını tamir ettiren insanların servis yetkililerine sorduğu ilk soru olası ikinci bir kaza durumunda aracın ne kadar güvenli olduğu. Oysa Türkiye’deki araç sahipleri daha çok aracın görüntüsüne ve 2. el satıştaki değerine odaklanıyorlar. 3M olarak pazardaki en önemli değeri büyümeden ziyade servislerin verimliliğini artırarak ve müşterilerimizin araç sahiplerine sunulabilecekleri en iyi ve güvenli tamiri sunmalarını sağlayarak yaratılabileceğine inanıyoruz.  Araç bakım ve tamir pazarı çok farklı alanlarda ve yetkinliklere sahip pek çok farklı profilin bir arada olduğu bir sektör. Biz 3M olarak Türkiye’de meslek yüksek okullarına destek olarak bu konuda kalifiye iş gücü oluşmasına yardım etmeye çalışıyoruz.”  

Duydun mu Recep Usta? Bu işte hâlâ iş var!

 

 

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.