Dizele otomatik çalım

Otomotiv istatistiğini severim. Türkiye’de bu kadar sağlam istatistik tutulan başka bir sektör olduğunu sanmıyorum. Bunda tabii ki sektörün iki büyük derneğinin Otomotiv Sanayii Derneği (OSD) ve Otomotiv Distribütörleri Derneği’nin (ODD) büyük katkıları var. Her iki derneği de bu konuda bilimsel çalışmaları nedeniyle kutlamak gerekir.

Çok sağlam tutulan bu otomotiv istatistikleri arasında, ODD’nin otomatik şanzımanlı otomobillerin satışıyla ilgili verilerini izliyorum bir süredir… Elbette ki çok işlenen bir konu, ancak son aylarda bu otomobillerin satışlarının neredeyse tutulamaz hızda seyretmesi bu konuyu sürekli canlı kılıyor.

Bu yükselişi sadece kadınların otomobil sahipliğinin artmasıyla açıklamak pek mümkün değil artık. Trafikteyken ‘Hah işte, o gün bugün galiba. Anahtarı üzerinde bırakıp, yürüyerek devam edeceğiz’ düşüncesi hepimizde ne kadar da sıklaştı bugünlerde. Zaten herkes bir çıkış yolu arıyor. Gidebilen gidiyor buralardan. Otomobil kullanmak ve bu şehirde hayatını sürdürmek zorunda olanlar da trafik keşmeşinde otomobil kullanmayı çekilebilir kılmaya çalışıyor. Artık ne kadar olabilirse bu…

Bunun az biraz yansıması otomatik şanzımanlı otomobillerin şahlanışında da hissediliyor. O muhteşem üçlü, yani  ‘küçük motor, dizel ve otomatik’ kombini şu anda piyasanın kralı olsa da, bana kalırsa ilerleyen zamanlarda bir otomobilde sorulan birinci özellik sadece ve sadece ‘otomatik vites’ olacak. Son zamanlarda etrafımda, almayı planladığı otomobilin hiçbir özelliğine bakmadan ilk soru olarak ‘otomatiği var mı’ diye soran o kadar çok insan var ki… Dizelin bile papucu dama atılabilir. Hele de şu anda uluslararası piyasalarda 50 dolarlarda seyreden petrol fiyatlarının daha da düşeceği öngörüsü tutarsa. Gerçi biz o düşüşü pompa fiyatlarında damlalıkla hissediyoruz o ayrı…

Konumuza dönersek, otomotik vitesli otomobillere olan talep ve toplam satışlardan aldığı pay bu trendi destekliyor. Yüzde 47, yani hemen hemen satılan her iki otomobilden biri…

ODD verilerine göre, ilk çeyrekte otomatik şanzımanlı otomobil satış adetleri 2014 yılı aynı dönemine göre yüzde 49.3 arttı ve 59 bin 390 adede yükseldi. 2015 yılı üç aylık otomobil satış adetleri geçen yıl ile kıyaslandığında, otomatik şanzımanlı otomobil satışlarının payı yüzde 44.5’ten yüzde 46.7’ye yükseldi.

Asıl dikkat çeken unsur ise en fazla otomobil satışlarının gerçekleştiği ve piyasayı domine eden C segmentinde bu payın yüze 47’ye çıkması. Lüks segmentlerde bu oran zaten yüzde 80’i buluyor. Hatta en üst segment F’te satılan otomobillerin tamamı otomatik şanzımanlı…  Hatta son iki yıldaki artış hızı, payı yüzde 60’ı bulan ve son iki yıldır bu seviyede tutunan dizelden bile hızlı… Bu gidişle otomatiğin payı 3-4 yıl sonra yüzde 70-75'leri zorlayabilir… 

Otomatikte toplam satışlarda son 10 yıllık büyüme de baş döndürücü. 2005 yılında yüzde 20 olan otomatiklerin payı her yıl 3’er 5’er arttı.

2006’da yüzde 22,

2007’de yüzde 26,

2008 ve 2009’da yüzde 29,

2010’da yüzde 31,

2011’de yüzde 33.6,

2012’de yüzde 36.2,

2013’te yüzde 38.5’ye yükseldi.

Asıl kırılma 2014 yılında yaşandı ve otomatik payı yüzde 45.7’ye ulaştı.

Bu yıl da durmadı. İlk çeyrekte de yüzde 47’yi gördü.

Bu pay, Avrupa ile aşağı yukarı aynı. Amerika olmamıza ise biraz daha zaman var. Amerika’da bu oran yüzde 90’ı geçiyor. Ancak gidişat küçük Amerika olmamızın pek uzak ihtimal olmadığını gösteriyor.

Müşteri korosu diyor ki:

‘Fiyat farkı ne olursa olsun! Sol ayak bileklerinin aşkına, parası neyse veririz…’

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.