20 yıllık demokrasi kaç para eder?

Bir seyahat sonrası gazeteye döndüğümde ‘artık otomotiv sayfasını’ sen yapacaksın denilmişti.

Yeni Yüzyıl’da çalışıyorum o sıra.

O zamanki müdürüm gıyabımda karar vermişti.

‘Bi dakika, ben ehliyetimi bile daha yeni aldım’ diyemedim. Otomobil dünyasını seviyordum da, o dünyayla ilgili bilgi düzeyim ‘Bu araba basınca gidiyor’ seviyesinde bile değil…

Yokmuş gibi görünse de en sağlam hiyerarşinin olduğu alanlardan biridir basın. Müdürün bir iş verdiyse, itiraz etmek gibi bir şansın yoktur.

İşte benim otomotiv gazeteciliğine bulaştığım bu dönem Ford Focus’un da ilk piyasaya çıktığı 1998 yılına tekabül ediyor.

Yıllara bak…

O dönemde zihnime kazınan birkaç modelden biriydi Ford Focus.

Çok önemli bir modelmiş gibi gelirdi bana…

Bu ‘çok önemli bir modelmiş gibi’ ifadesi, kulağa ilk anda öyle gelse de, olumsuz bir içerik taşımıyor benim nezdimde.

Açıklayayım:

Çiçeği burnunda bir otomobil gazetecisi olarak bilgime değil, fikrime ve hissiyatıma göre bir izlenim ve beklentiye sahip olmuştum:

Bu modelde ‘bestseller’ olacak potansiyel var.

Nitekim hislerim beni doğruladı.

Acemi şansıydı belki de benimki…

Focus pazara sunulduğu 1998 yılında ‘Yılın Otomobili’ seçilirken o günden bu yana dünyada 16 milyonu aşan adette satışa ulaştı. Ford’un lokomotif modeli haline geldi.

Türkiye’de bugün hâlâ en fazla satılan modeller arasında yer alıyor.

Ford markasının Türkiye pazarında sattığı her 100 otomobilden 56’sı Focus…

Geçen sürece 4 kez yenilenen Ford Focus’un dördüncü nesli geçen Nisan ayında Avrupa’da satışa sunulmasının ardından Türkiye’de de satışa çıktı.

Ford’un global stratejilerini anlatırken üzerinde ısrarla durulan bir husus var. Ford otomobilde teknolojiyi demokratikleştirme iddiasında.

Yeni Focus’un yeni teknolojilerini ve donanımında bugünkü seviyesini yine otoajanda.com sayfalarından okuyabilirsiniz.

Ben bu ‘demokratikleşme iddiasının’ teknoloji açısından değil, fiyat açısından gerçekleşip gerçekleşmeyeceğine bakacağım biraz. Yine ‘flashback’ler eşliğinde.

Yeni Ford Focus’un ÖTV indirimli 135 bin TL’lik başlangıç fiyatı, geçen 20 yılda zamanda fiyat bazında sözü edilen demokrasiyi sağladı mı acaba?

Tabii o günün ve bugünün donanım düzeyine bakıldığında biraz elmalarla armutları karşılaştırmak olacak bu.

Ama o günün nispeten zayıf donamının bugünün ‘dolu dolu’ donanımından dolar bazında daha pahalı olduğunu da göreceğiz.

Yine de o günün ve bugünün başlangıç modellerinin aynı olduğu varsayımıyla bakalım:

1998 yılında ilk nesil Focus’un başlangıç modelinde anahtar teslim fiyatı yaklaşık 10 bin TL civarındaydı. O zaman ÖTV adıyla bir vergi yok, ama model üzerindeki vergiler bugünkü ÖTV indirimli oranlara yakın. 2002 öncesinde bu sınıftaki otomobiller üzerindeki vergi yüzde 27 düzeyindeydi. Geçici ÖTV indirimiyle şu anda yüzde 30-35.

1998 yılı sonunun dolar döviz kuruyla Ford Focus’un başlangıç fiyatı olan 10 bin TL de yaklaşık 32 bin dolar civarına denk geliyor.

İkinci ve üçüncü nesillerde dolar bazında başlangıç fiyatının 20 bin dolara kadar gerilediği dönemler de olmadı değil. Kısa dönemler olsa da…

Üzerinden geçen 20 yılda 4. nesil Focus’un başlangıç fiyatı geçici ÖTV indirimiyle 135 bin TL olarak açıklandı.

Dolar bazında yaklaşık 25 bin dolar ediyor.

20 yılda 6-7 bin dolarlık bir demokratik fayda.

Ama…

Ocak 2019’da eğer bir uzatma olmazsa, yüzde 50’lik ÖTV demokrasisiyle (!) başlangıç fiyatının 170-180 bin TL bandına çıkacağını da hatırlatalım…

Dolar bazında 1998 yılındaki daha yüksek fiyat düzeyine dönecek yani.

Teknolojik gelişmeyle gelen, ama vergilerle giden bir demokrasi…

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.