2014’ün kahramanı kim olacak?

Otomotivin 2014 rengi belli oldu. Yılın ilk günü artan ÖTV (Özel Tüketim Vergisi) oranları ile kurdaki artış, yeni yılda iç pazarı daraltacak. Rekabet artacak. Ocak ayında eldeki stoklar nedeniyle 2013 modeller için kampanya açıklayan firmalar, şubat ayı ile birlikte devreye girecek 2014 modellerde reel fiyatlarla hareket edecek.

ÖTV artışının 2 bin lira civarında etki edeceği fiyatlar, kur artıyının da etkisiyle 5 bin liraya varan zamlarla karşılaşacak.

Bu da yeni otomobil satışlarında tüketiciyi biraz durgunluğa sevkedecek gibi görünüyor.

Türkiye’de üretim yapan otomotiv sanayiinin temsilcisi OSD ise iç pazarda yaşanacak daralmanın üyelerini etkilemeyeceğin söylüyor.

İç pazardaki daralmadan kaynaklanacak üretim düşüşünün, AB pazarlarından gelen büyüme sinyalleriyle doldurulacağını belirten Otomotiv Sanayii Derneği Başkanı Kudret Önen, öncelikle iyi haberi veriyor:

“2014 yılında AB pazarlarında yaşanacak büyüme ile iç pazardaki daralma nedineyle ortaya çıkacak üretim azalması dengelenecek. Bu nedenle üretimde ve istihdamda bir küçülme yaşanmayacak.”

Önen’in bu açıklamasını yaptığı darmasa toplantının bir gün öncesinde ford Otosan Genel Müdürü de kendi şirketi açısından benzeri bir açıklamayı Gölcük’te yapmıştı:

“Ford Otosan olarak üretimimizde ve istihdamımızda bir azalma görmüyoruz.”

İHRACATI ARTIRACAKLAR

Otomotiv  Sanayii Derneği (OSD) Yönetim Kurulu Başkanı Kudret Önen “2011’e göre zorlu geçen 2012 yılından sonra 2013 yılında sanayimiz başarılı bir yılı geride bıraktı. 2014 yılı ise özellikle iç pazar için zorlu bir yıl olarak görünüyor. İç pazar kaynaklı bir küçülmeye paralel üretimde azalma olabilir. İç pazarın üretim üzerindeki olumsuz etkisini ihracat artışı ile kapatmalıyız” dedi.

Önen, Türkiye otomotiv sanayinin 2013 yılındaki pozisyonunu da OSd olarak belirlediklerini belirterek, şu bilgileari aktardı:

“2013 yılında Türkiye tarihinde en yüksek otomobil satışlarına ulaştı. 2013 yılında Türkiye, yüzde 15.8’lik büyüme hızıyla Avrupa’nın en hızlı büyüyen otomobil pazarı oldu. Bir yıl önce 556 bin adet olan otomobil satışları 644 bin adete yükseldi. Bu rakamla Türkiye AB’nin 4. büyük otomobil pazarı oldu.”

 

1 MİLYON 126 BİN ARAÇ ÜRETİLDİ

OSD’nin bilgilendirmesinde Önen, üretim bazlı bilgileri de şöyle toparlamıştı:

“Geçen yıl Türkiye’nin traktör hariç otomotiv üretimi ise 1 milyon 126 bin adeti buldu. 2012 yılında 1 milyon 73 bin adet olan Türkiye’nin otomotiv üretimi, 2013 yılında çıktığı 1.126 milyon adetle dünyanın 15. otomotiv üretici ülkesi ünvanını elde etti. AB ülkeleri içindeyse Almanya, İspanya, Fransa ve İngiltere’den sonra 5. sırada yer aldık. iatlya, Çekler ve Polonya gibi önemli otomotiv üreticisi ülkeleri geride bıraktık.”

 

ÖTV VE KURDAN YAKINMIYOR, STRATEJİ BELGESİNİ İSTİYOR

Otomotiv sanayici olarak işlerinin iç pazarı baskı altına alan ÖTV ve kur artıylarından yakınmak olmadığını, yeni yatırımların da kapısını açacak olan Otomotiv Strateji Belgesi’nin yeninden ele alınmasını savundukların söyleyen Önen, yeni yılın bu ilk aylarında yeni bakanların kapısını çalacaklarını anlattı.

Son dönemde çok önemli teşviklere rağmen, yeni büyük yatırımların Türkiye’Yi tercih etmediğine dikkat çeken Önen, bunun önemli bir nedeninin de iç pazara yönelik çekilen görünmüz kırmızı çizgi olduğuna dikkat çekti.

Cari açık ve artan ithalat nedeniyle özellikle otomobil pazarında yüzde 80’e varan ithalatın gerçekleştiğini hatırlatan Önen, buna rağmen, ihracat-ithalat dengesinde otomotivin artıda olduğunu hatırlattı.

Özellikle hafif ticari araç üretiminde Avrupa’nın en önemli üssü olan Türkiye’nin bu fücünü kaybetmemesi gerektiği biliniyor. Bu alanda yeni yatırımları bu kez de çekmeyi başaran Türkiye, devamı için iç pazardaki sınırlamaların kaldırılması yönünde bir politika izlemeye dönebilir.

Ford Otosan ve Tofaş’ın yeni hafif ticar araç yatırımları realize olmak üzere. Ama Volkswagen’in milyar euroluk yatırımı ne yazık ki Polonya’ya kaptırıldı.

K Belgesi’ndeki aşırı fiyatlama, hafif ticar araçların filo kiralama-operasyonel leasing radarından dışlanması sektörün iç pazardaki en önemli sorunları. İStanbul ve Ankara’daki belli alanlara girememeleri de artı problemler arasında sayılıyor.

Otomobilde ise Hyundai ve Renault’nun üretimleri tüketicinin geniş telebi karşısında yetersiz kalıyor. İster istemez ithal otoların payı büyüyor. Bu alanda en büyük darbe B sedan esgmentinden geldi. Eskiden Hyundai Accent Era ve Renault Symbol modelleri ‘Made in Turkey” damgasını taşırken, bu iki modelin üretiminin bırakılması, PSA grubunun Peugeot 301 ve Citroen C-Elysee gibi başarılı bir modeli piyasaya sunmaları dengeleri değiştirdi. 

Fiat Linea, Renault Fluence, Toyota Corolla, Honda Civic Sedan gibi başarılı sedanların pazarı domine etmesine karşın, ithalattaki büyümenin önü alınamadı. Subcompakt yani B segmentinin büyüklüğü, yine crossover olarak tanımlanan segmentin 10 binleri geçmesi ve bu araçlara yerli rakip olmaması ithalatın büyümesine neden oluverdi.

İşte 2014 geliyor. Yıllardır 800 bin adetler çevresinde dolaşan iç pazar, 1.1 milyon adetler civarında dolaşan üretim ve 21 milyar dolar civarında dolaşan ihracat yine yerinde sayacak. Avrupa’nın milyon adetleri aşan büyükleri arasına girelemeyecek.

Katma değeri yüksek araçların üretimi için yeni görevler üstlenilemeyecek. Belki AR-Ge teşviklerinin getireceği yeni yatırımlarla dengeler korunacak. Üretim ve yatırımlar daha Doğu’ya veya rakip ülkelere kaptırılmayacak. Ama ya sonra…

2023 hedefleri için her yıl mevcudun 4 katı büyümek gerekiyor.

Türkiye otomotivinin 2013 karnesi

Avrupa otomobil pazarı

Kaynak: OSD 2013 Raporu

 

Avrupa otomobil pazarı

Avrupa otomobil pazarı

 

Türkiye dünyada 15, Avrupa'da 5. büyük üretici oldu

Avrupa otomobil pazarı

Kaynak: OSD 2013 Raporu

 

 

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.