2019’da tarih bitiyor mu?

Satın aldığımız bir otomobile en son ne zaman yüzde 30-35’lere yakın ÖTV ödüyorduk hatırlayamadım.

Çok da eski zamanlar değil oysa ki…

Geçmiş küpürlere baktım.

Kaderin ironisi.

Yine bir Kasım ayıymış değişiklik tarihi…

14 yıl önce.

Aslında oldukça da eskiymiş. Bana 14 yıl öncesini çok yakın bir tarihmiş gibi gösteren kader utansın (!)

Kasım 2004’te otomotivde 1600 cc ve altında araçlarda ÖTV oranları yüzde 30’dan yüzde 37’ye çıkarılmıştı.

Sebep bugünkünden çok farklıydı. Piyasayı canlandırmak için değil, soğutmak içindi.

Merhum Maliye Bakanı Kemal Unakıtan dönemi…

ÖTV uygulamasına geçilmesinden sonra yapılan -elbette ki yukarı yönlü- ikinci değişiklikti. İlk değişiklik, bu tarihten bir yıl kadar önce, Ekim 2003’te yüzde 27’den yüzde 30’a çıkarılması olmuştu. ÖTV uygulamasının Ekim 2002’de yüzde 27 ile başladığını ve ayrıca bugünkü gibi otomobilin ÖTV dahil fiyatı üzerinden yüzde 18 de KDV uygulandığını hatırlatalım.

Sonrası malum…

2009 yılında piyasayı canlandırmak için geçici bir süre yapılan indirimi bir yana bırakırsak, yıldan yıla otomotivde satış rekorlarının eşlik ettiği yüzde 45 ve 50’lere ulaşan bir değişiklik, daha doğrusu artış silsilesi…

2002 yılından bu yana 8 kez artış. Yani ortalama olarak her iki yılda bir ÖTV oranlarında ayarlama olmuş.

Şahsi fikrim olarak şunu kesinlikle iddia edebilirim ki, bu yüksek oranlarla sektöre satış rekorları kırdıran Türk tüketicilerinin her biri gerçek birer kahraman benim gözümde.

16 yıl içinde 2009’dan sonraki ikinci ‘geçici’ indirim haberi geçen hafta geldi.

Bilineni tekrar edersek: 31 Aralık 2018’e kadar, 1600 cc altındaki motor hacmine sahip ve ÖTV matrahı 70 bin TL altındaki otomobillerde yüzde 45 oranındaki ÖTV yüzde 30’a; 1600 cc altındaki motor hacmine sahip ve ÖTV matrahı 70 bin TL ile 120 bin TL aralığında olan otomobillerde yüzde 50 oranındaki ÖTV yüzde 35’e indirildi. Ticari araçlara yüzde 18 oranındaki KDV ise yüzde 1’e indirildi.

Geçici de olsa piyasa nefes alacak. Pazarın yıl sonu itibariyle 650 bini geçebileceği beklenti ve öngörüleri oluştu.

Her şey çok güzel de…

Peki ben neden bir türlü coşkuya kapılamıyorum?

Galiba biliyorum nedenini.

‘Geçici zafer’ efekti beni mutlu etmiyor.

Benim mutlu olup olmamam önemi değil elbette ki…

Eminim sektörü de etmiyor. Ancak sektör tarafından yapılan ‘sonsuz teşekkürlerle’ dolu açıklamalara bakıyorum da, 2019’a yönelik tek bir ibare yok.

Bilmediğimiz bir şey mi var?

2019’da tarih bitiyor mu?

Oysa ki bu sektörün gerçeği ve geleceği, ‘o gün gelince bakarız’ yaklaşımlı geçici doğrular olmamalı…

Dört yanlışın bir doğruyu götürmesi gibi…

8 kalıcı yanlışın, 2 geçici doğruyu götürmesi kaçınılmaz olacaktır.

 

Not: Bu yazıda sadece 1600 cc ve altındaki otomobillerde vergi değişimleri ele alınmıştır. Başka bir yazıda diğerleri konu olsun mu? Olsun!!!!

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.