Otomotiv pazarında yıllardır alışık olduğumuz ‘durumların’ art arda değiştiği ve değişeceği bir süreci yaşıyoruz.
Bu süreçte üzücü değişimlerden biri de yıllardır istikrarına alıştığımız sektörde ‘psikolojik’ kalelerin birer birer yıkılmaya başlaması oldu. Benim için bu kalelerden biri ‘Avrupa’nın en büyük otomotiv pazarlarından olmamız’ gerçeği idi. Yarıdan fazlası ithalat olsa da insana güven veren bir büyüklük söz konusuydu… Yerli üretimi de destekleyen ciddi bir büyüklük…
Bugün itibariyle nüfusa oranla artık pek de büyük bir pazar olduğumuzu söylemek zor…
Türkiye otomotiv pazarı uzun yıllardır Avrupa’nın en çok araç satılan ülkeleri arasında ilk 10’da yer alırken, en büyük 6’ncı pazar olarak sıralamadaydı. Ancak Ağustos ayında yaşanan büyük gerileme Türkiye’yi ilk 10’dan düşürdü ve aylık bazda 11. sıraya itti. 
Ağustos ayında Avrupa’da toplam 1 milyon 171 otomobil satılırken, Türkiye’de otomobil satışları 29 bin 976 adede geriledi. Böylece neredeyse 10 yıldır Almanya, Fransa, İngiltere, İtalya ve İspanya’nın ardından gelen -hatta çoğu zaman İspanya ile başa baş olan-Türkiye, geçen ay itibariyle sırasıyla Polonya, Belçika, Hollanda, Avusturya ve Çekya’ya geçildi.
Eylül ayı itibariyle bu sıralamada daha da gerilere düşme ihtimali yüksek. Aylık bazda satışların 20-25 bin adet sevilerinde olduğu Romanya, İsveç, İsviçre ve Danimarka gibi ülkelerin Türkiye’yi geride bırakabilir. Çünkü Eylül ayı için piyasadan hiç de iç açıcı sinyaller gelmiyor.
Türkiye, 8 aylık dönemde ise yılın ilk aylarında satışların etkisiyle şimdilik Avrupa’nın 8. sırasında. Ancak gerilemenin devamı, yıllık bazda bu sıralamadan da düşmemize neden olacaktır.
Piyasadaki kan kaybının nerede duracağı da kestirilemiyor.
Düşen alım gücü; sektör için satılabilir orta sınıf için de alınabilir olmaktan çıkan otomobil fiyatlarının daha da artacağı beklentisi; yükselen faizler ile kredi enstrümanının neredeyse devreden çıkması; en kötüsü de geleceğe güven duygusunun sarsılması gelecek aylarla ilgili de ipuçlarını veriyor.
Bu şartlar altında, kamu tarafından gereken tedbirler alınmazsa sektörü çok ama çok zor bir 2019 bekliyor…
