Bir Toyota yatırımının hatırlattıkları…

 

Part One

 

Geçen hafta Toyota’nın açıkladığı Türkiye'de yeni yatırım ve üretimi artırma kararı beni Türk otomotiv tarihinin geçmişine götürdü. Özellikle binek tarihine… 

Perde 1961 yılında açıldı. Türk mühendisler 129 günde bir mucize gerçekleştirdi. Gerçek anlamıyla bir ‘başarı öyküsü’ sayılabilecek Devrim ortaya çıktı. Ama şanssızlıklar, Türk  otomotivinde yaşanabilecek devrimin de önünü tıkadı maalesef.

Sonra Ford… 1966, Anadol. 

1971’de Fiat ile Tofaş’ın yanı sıra Renault’nun üretimleri devreye girdi. 

Sonrasında Türkiye için olağanüstü zor yıllar. Bir muhtıra, bir askeri darbe, Kıbrıs harekatı, iç karışıklıklar 70 cent’e muhtaç olunan yıllar…

 

Bir-Toyota-yatiriminin-hatirlattikları

 

Part Two

Derken Özallı yılların etkisi… Hala Özal’ın 2000 yılı için koyduğu 1 milyon adetlik satış hedefine vergi frenleriyle bir türlü ulaşılamadı, ama yatırım furyasının işaret fişeği de o dönemde atıldı.   

1990 yılından itibaren Opel ‘üretir gibi’ yaptı, 10 yıl sonra da İzmir’deki fabrikayı kapatıp gitti zaten.

Gerçek atılım dönemiyse Özal’ın ölümünden bir yıl sonra, 1994 yılından itibaren başladı. Açılışı Sabancı Holding ortaklığıyla Toyota yaptı.

1997 yılında Kibar Holding ile Hyundai Assan geldi.

Aynı yıl Honda da Anadolu Endüstri Holding ile Gebze’de üretime başladı. 

Sonra köprünün altından çok sular aktı. Bazılarında ortaklık yapıları değişime uğradı. Çok korkulan gümrük birliği, ardından yaşanan 2001 krizi üreticileri dışa açılmaya zorladı. Türkiye gerçek anlamda bir üretim merkezi haline geldi. 

 

Part Three

 

Geçen sürede Opel haricinde üretim için gelenlerin hiçbiri bizi terk etmedi. Ford Otosan, binek üretimini bıraktı ama Ford Motor’un ticari araç üretim merkezi oldu. Tofaş, Fiat’ın; Oyak Renault, Renault’nun dünya çapında en verimli fabrikaları arasında girdi, üretim rekorları kırdı. Hyundai, Toyota art arta yatırımlarını devreye soktu. Bir tek Honda yavaş kaldı aralarında. 

Hepi topu bu kadar. Yukarın aşağı da saysan, sağdan sola da toplasan bu kadar…

Elimizdekileri kaybetmedik ama hala 3. perdenin açılmasını bekliyoruz. 

Halbuki Türkiye tarihinin en büyük teşviğini de verdik. Bu sadece mevcutların yatırımlarını coşturdu. Hem binek hem ticaride son iki yılda sadece 5 firma toplam 5.8 milyar dolarlık yatırımı hayata geçirdi. Biz gazeteciler bile ne çok uğraşmıştık. Hatta bir keresinde ayaklarımıza kara sular inmişti. Cenevre Fuarı’nda sabah 09.00’dan akşamın 23.00’üne kadar her şeyi bırakıp, şimdi görevde olmayan Bakan’ın yatırım görüşmelerinin peşindeydik. Hiç kaçarı yok, Volkswagen’e Türkiye’de yatırım yaptırtacaktık. 

Burada olanların bildiği bir şey varki buradalar… 

Olmayanların da bildiği bir şey var ki gelmiyorlar… 

Biz de iki bilen arasında ‘çok bilinmeyenli denklemler’yaratmaya devam ediyoruz. 

Hayatın garip ironisi! Sen en zor yıllarında bu kadar yatırımı çek, ama ‘dünya lideri’ olduğun dönemde sıfırdan tek bir binek yatırımı bile gelmesin… 

 

NOT: Yazıda sadece binek otomobil üreticileri yer aldı. Ford Otosan şu anda ticari araç üretimi yapıyor. Ancak ilk adımı atan ve devam ettiren firma olduğu olarak binek üreticileri arasında yer verdim. 

 

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.