Çip krizi 2022’de bitecek mi, yoksa üretimler yeniden duracak mı?
Türkiye, 2021 yılının son ayında ekonomideki ağır dalgalanmalar ve yeni yılla başlayan ağır zamlar koridorunda bir yeni yıla başladı. Akıllarda pek çok soru var ama sektörümüzle ilgili olan “top 3” soru; otomobil fiyatlarının düşüp – düşmeyeceği, fiyatların ne olacağı, otomobil bulunup bulunamayacağı şeklinde sıralanıyor.
Bu sorulara genelde herkes arzu ettiği yönde veya bulunduğu konuma göre cevap veriyor. Oysa bu konuda ipuçlarını değerlendirmek gerekiyor. İşte bu ipuçlarından birini Türkiye Otomotiv Sanayii Derneği Başkanı Haydar Yenigün verdi. Başkan Yenigün, 2022 yılında çip krizinin etkilerinin süreceğini ve bulunurluğun 2023 yılına saracağını dile getirdi. Ford Otosan Genel Müdürü ve Otomotiv Sanayi Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Haydar Yenigün tarafından yapılan bamın açıklamasında şu görüşler yer alıyor:
Otomotivde üretim kayıpları 11 milyon adeti geçti
- “Otomotiv fabrikalarının mikroçip tedariği kaynaklı üretilemeyen araç sayısı 10,3 milyon adet olarak hesaplanırken; yıl toplamında küresel araç üretim kaybının 11,3 milyon adet seviyesine ulaşması tahmin ediliyor.
- Dünya genelinde olduğu gibi Türkiye mikroçip tedarik sorununun neden olduğu fabrika duruşları ve üretim tempo düşüşleri kaçınılmaz hale geldi.
- Mikroçip otomotiv için önemli komponentlerden biri ve ürünlerimizin teknolojilerinin her geçen gün artması neticesinde daha da önemli hale geliyor.
- Bu yılın başındaki tabloya göre yılın 3. ve 4. çeyreğinde mikroçip tedariğinde rahatlama bekliyorduk ancak darboğaz etkisi ilave nedenle daha da kuvvetlendi.”
2022 de 2021 gibi geçecek, sorun 2023’e sarkacak
2022 yılının da benzer şekilde geçeceğini söylemek mümkün, yeni yatırım ve tesislerin de açılması ile 2023 yılında tedarikte rahatlama olacağı öngörülmekte.
Türkiye4deki bütün otomotiv üreticisi fabrika şirketlerin üyesi olduğu ve otomotiv üretiminin nabzını elinde tutan OSD’nin deneyimli başkanı Yenigün, 2022 yılında kritik mineraller olarak adlandırılan madenlerin bulunurluğu konusunda da görüşlerini aktardı:
“Hammadde fiyatları da bu yıl yakinen takip ettiğimiz sanayimizin önemli sorunlarından biri oldu. 2020 yılının başından beri ana metallerde yüzde 140’ın üzerinde bir artış söz konusu.
İlk dokuz ayda yerli sac fiyatlarında dolar bazında yüzde 29, ithal sac fiyatlarında yüzde 117, kauçukta yüzde 38, plastikte ise yüzde 83 oranlarında artışlar var.
Hammadde fiyatlarında bu artış sanayimizin maliyetlerine direkt etki ediyor.
Alüminyum ve çelik üretiminin önemli bir alaşım maddesi olan magnezyumda da bir tedarik sıkıntısı ortaya çıktı. Global üretiminin yüzde 87 gibi çok büyük bir bölümünü sağlayan Çin’in yerel elektrik tüketimini azaltma çabası nedeniyle yılın üçüncü çeyreği itibariyle magnezyum üretimi büyük ölçüde azaldı. Bu arz açığı şimdiden fiyatların fazlasıyla artmasına ve tedarik zincirinde bozulmalara yol açtı.
AB verilerine göre, bu yılın başlarında yaklaşık 2.000$/mton olan magnezyum ithalat bedeli, yılın son çeyreğinde 10.000$ – 14.000$/mton mertebesine yükseldi.”