Dünyadaki 5 araçtan 1’inin motorunda Bursa izi

Otomotiv, dayanıklı tüketim malları, sanayi teknolojileri, enerji ve bina teknolojileri olmak üzere dört ana sektörde faaliyet gösteren Bosch düzenlediği basın toplantısında, 2013 yılı değerlendirmesinin yanı sıra, “Bosch teknolojilerinin gelecekte tüketicilerin hayatlarına ne gibi kolaylıklar getirebilir?” sorusuna yanıt verdi.

Bosch Türkiye Temsilcisi Steven Young, Bosch’un global gelişimini anlatarak söze başladı. “Yaşam için teknoloji” sloganıyla yola çıkan Bosch Grubu’nun, 2013 yılında global satışlarını yüzde 3.1 artırarak cirosunu 46.1 milyar euroya yükselttiğine değindi. Young, Bosch’un yıllık cirosunun yüzde 10’unun Ar-Ge’ye ayrıldığının altını çizdi.

Aslan payı Bursa’da

Daha sonra Bosch’un 2013’te Türkiye’ye 155 milyon euro yatırım yaptığını belirten Young, “2014 yılında, şu ana kadar yaptığımız 2 milyar Avro’luk yatırımın üzerine 135 milyon avro daha ilave edeceğiz. Bu yıl yatırımlarımızın aslan payı Bursa’daki otomotiv fabrikalarımıza ait. Gerçekleştirdiğimiz tüm yatırımlar sonucunda Türkiye, Bosch’un en önemli üretim merkezlerinden biri haline geldi” dedi.

Beşi bir yerde

Bosch’un Türkiye’den 5 kıtaya ihracat yaptığını söyleyen Steven Young sözlerine “Türkiye’de bulunan 8 fabrikamızdan 5 kıtada, 40’tan fazla ülkeye ihracat yapıyoruz. Buna Türkiye’deki deyimiyle beş bir yerde diyebiliriz. Ülkemizin yıllık ihracatının yüzde 1’i Bosch’tan geliyor.” şeklinde devam etti.

2013 ihracat rakamı 1,10 milyar olan Bosch, ihracatta bu yıl yüzde 11 oranında artış öngörüyor. Toplam cirosunun yüzde 60’ını otomotivden elde eden Bosch, dünyada üretilen her beş dizel motorlu araçtan birinin enjektörünü Bursa’da üretiyor.

Bursa’da temelini attığı yeni fren sistemleri fabrikasına bu yılsonunda taşınacak olan Bosch; üretiminin yüzde 70’ini Türkiye pazarına yaparken, Hindistan, Brezilya, İtalya, İspanya ve Rusya’ya ihracatına devam edecek.

Elektrikli araçlara da değinen Young, “2025 yılına kadar elektrikli araçlar ve normal otomobillerin eşit maliyetli hale geleceğini tahmin ediyorum. Bunun için devlet desteğinin ve çevreye karşı duyarlılığın gözardı edilmemesi lazım.” dedi.

Geleceğin sürücüleri otomobiller olacak

Sıfır kazaya giden yolda 2015 yılında kısmi otonom sürüş, 2020 yılında yüksek derecede otonom sürüş ve 2025 yılı itibarıyla da tam otonom sürüş dediğimiz sürücülerin yolcu olacağı döneme girilecek.

2025 vizyonu çerçevesinde otonom sürüşe giden yolda önemli aşamalar kaydeden Bosch’un 0-60 km arasında, yarı otonom sürüş imkanı sağlayan “yoğun trafik destek sistemi”ne sahip otomobiller 2015 yılında trafikte olacak.

Volkswagen AG ile birlikte Braunschweig, Oxford ve Parma üniversitelerinin işbirliğiyle Bosch’un üzerinde birlikte çalıştığı otonom sürüşe giden yolda önemli bir adım vale parking projesi V-Charge önümüzdeki yıl tamamlanıyor ve 10 yıl içinde hayata geçmesi planlanıyor. Tabi böyle bir durumda Avrupa Birliği’ne göre her aracın bir sürücüsü olmalı kanununda bir değişiklik yapılması gerekiyor. Aksi takdirde projenin hayata geçmesi mümkün değil.

 

Hazal Orta

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.