Elektriklilere yeni geçerken, hidrojenli oto çağı için hazırlıklar artıyor

Pandemi sürecinde alınan önlemlerin çevre üzerindeki olumlu etkisi ortaya çıkmaya devam ediyor. Yakın gelecekte otomobillerin çevreci olmasının yanı sıra tasarım anlayışının da koronavirüse göre değişeceği ön görülüyor. Otomobillerin doğaya zararını sıfıra indirmeye çalıştığını belirten Toyota; hibrit ve hidrojenli otomobiller gibi teknolojileri içinde barındıran 6 ana başlıklı stratejisini ilan etti.

Şirket, hidrojenli otomobil projelerini artırarak emisyon oranını 2050 yılına kadar, 2010 yılına göre yüzde 90 düşürmeyi amaçlıyor.

Toyota‘nın 1997 yılından bu yana 15.5 milyon adet hibrit otomobil satışı gerçekleştirdiğinin altını çizmekte yarar var. Bu araçların kullanılmasıyla birlikte, eşdeğer fosil yakıtlı araçların kullanımına göre; 120 milyon ton daha az karbondioksit (CO2) emisyon salımının gerçekleşmesinin de önünü açtı.

Toyota, 1997 yılından bu yana 15,5 milyon hibrit araç satışına imza attı.

Koronavirüs çevre bilincini artırdı

Tüm dünyayı saran koronavirüs (COVID-19) süreciyle birlikte çevreye verilen önemin artması; hibrit ve elektrikli araç teknolojilerini teşviklerin de etkisiyle gündemde tutuyor. Türkiye nüfusunun yaklaşık yüzde 80’i büyük şehirlerde yaşıyor. Bu nedenle ulaşım ve enerji sektöründe büyük oranda fosil yakıtlar kullanılıyor. Bu yüzden de, hava kirliğinin en önemli sorun. Dünya Sağlık Örgütü tarafından yapılan araştırmalarda dizel araçların egzozlarından çıkan azot oksit ve partiküllerin neden olduğu hava kirliliği, kanserin ana sebebi olarak değerlendiriliyor.

Hava kalitesinin korunması ve iyileştirilmesi için büyük şehirlerde ve Avrupa genelinde ağır çevre yasaları kabul ediliyor.

Toyota, Honda ve Hyundai gibi dev markalar hidrojenli otomobiller gibi temiz yakıtlı sistemler ve ulaşım yöntemlerini geliştirmeye de devam ediyor.

Honda Clarity, hidrojenli otomobillerin örneklerinden biri.

Avrupa’da hibrit otomobil satışları artış trendinde

Bugün dünyada üretilen araçların yüzde 98’i konvansiyonel yani içten yanmalı motorlardan oluşuyor. Avrupa başta olmak üzere refah seviyesi yüksek ülkeler konvansiyonel motor ve elektrik motorunun birlikte kullanıldığı hibrit otomobilleri satın almaya yöneliyor. Hükümet teşvikleri de o yönde. İki motorlu bu araçlar şehir içi kullanım süresinin yarısını elektrik enerjisiyle karşılayarak yakıt tasarrufu da sağlıyor. Böylece çevreyi de daha az kirletmiş oluyor.

Salgın sürecinde Toyota’nın hibrit teknolojisine sahip araçları benzin ve dizel araçlara göre, daha çok talep edilmeye başladı. Bugün yıllık 10 milyon adetten fazla üretim yapan Toyota’nın 2025 yılında yıllık olarak üreteceği araçların yüzde 50’sinden fazlası hibrit motorlar veya sıfır emisyonlu teknolojilerden oluşacak.

Toyota hidrojenli otomobillere geçişe hazırlanıyor

Egzozundan sadece su buharı salımı yapan hidrojen teknolojili Toyota modelleri de üreten şirket, 2050’li yılların enerjisi olarak hidrojeni işaret ediyor. Hidrojenden elektrik elde eden yakıt hücreli sistemlerin yüksek maliyetlerini aşağı çekerek; bu teknolojinin yaygınlaşacağını öngörüyor.

Avrupa’da birçok yerel yönetim yüksek maliyetleri olmasına rağmen şehir içi toplu taşıma çözümlerinde hidrojenle çalışan taşıtları tercih ediyor.

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.