Enflasyon sepetinde hangi otomobil var
Otomobil fiyatları son 2 yılda iki katına yakın arttı. Bunun temelinde dövizdeki artış önemli bir etken olurken; son iki yılda enflasyon rakamları bu artışın çok altında kaldı. Peki TÜİK tarafından aylık olarak belirlenen enflasyon rakamlarında otomobil ve motosikletlerin, dahası benzin motorin fiyatlarının etkisi ne kadar? Hangi otomobilin fiyatı enflasyon belirlemede kullanılıyor?
2019 yılı itibariyle 418 üründen oluşan enflasyon sepetinde e önemli pay gıda ve alkolsüz içeceklerde; peşinden ise ulaştırma grubu geliyor, üçüncü ağırlık ise konutta. Ulaştırmanın payı 2020 yılında yüzde 15,62 olarak belirlendi. Yani ulaştırma başlığı altında yer alan ürünlerin fiyatlarının enflasyona etkisi yüzde 15,62 oranında.
Alt kalemlere bakıldığında ise bir dizel otomobil, bir benzinli otomobil ve bir motosiklet fiyatı enflasyon sepetinin oluşturulmasında kullanılıyor. Geçen yılın rakamlarına göre aşağıda yer alan kalemler ve sağda bulunan yüzde oranında enflasyon etkisi ortaya çıkıyor. Yani dizel bir otomobil (muhtemelen en çok satılan ilk 3 modelden biri baz alınmıştır) ensflasyonun oluşumunda yüzde 4’den fazla etkiye sahip.
Otomobil fiyatları malum son birkaç aydır ilgili herkesin gündeminde. Yerli ya da ithal farketmeksizin dövizdeki artışlar nihai fiyatlara doğrudan yansıyor. Firmalar bu kapsamda mercek altında, ancak hiç bir şirket zararına ürün satışı da yapmaz. Dünya Gazetesi’nde yayınlanan bir röportajla birlikte otomobil fiyatları ve enflasyon etkisi tartışması farklı bir boyut kazandı. İddiaya göre; enflasyon yüksek çıkmasın diye otomobil firmasına telefon edilmiş ve o modele zam yapılmaması tavsiye edilmiş. Şimdi akıllardaki soru şu; bu marka ve model hangisi?
Bu sorunun cevabına otoajanda.com olarak ulaştık.
Bu modellerden biri uzun bir süredir Türkiye pazarında en çok satılan model olan Fiat Egea sedan dan başkası değil.
Ekonomist Ali Ağaoğlu ve gazeteci Hakan Güldağ Dünya.com’da yayınlanan Şans Sohbetleri’nde kurlarda yaşanan atağın piyasalara ve reel sektöre etkilerini değerlendirirken; otomobil fiyatına zam ertelemesi konusunda şu bilgileri veriyor. İşte sohbetin ilgili kısmı.
üldağ: Ama enflasyon ne kadar gerçeği yansıtıyor meselesi de var vatandaşın aklında. Bana TÜİK’e güveniyor musun diye sorulduğunda, ‘güveniyorum’ diyorum.
Ağaoğlu: Doğru verilere ihtiyacımız var, güvenmemiz lazım.
Güldağ: Ancak fiyat almadan önce marketlere haber veriliyor deniyordu bir süredir ama son dinlediğim şey bunu gölgede bıraktı.
Ağaoğlu: Nedir hikaye?
Güldağ: Enflasyon sepetinin otomobil kategorisinde bir model var. Telefon açılmış, ‘O modele yaptığınız zammı geri alın’ diye…
Ağaoğlu: Sonuç ne olmuş?
Güldağ: Diğer modellerde değil ama enflasyon sepetine alınan o modelde o zam geri alınmış. İşte bu bence hiç olmayacak, olmaması gereken bir şey. Bizim için bir hayat memat meselesi. Bu tip baskılar fiyatları kontrol etme çabasının çok ötesine geçer. Bir nevi tahrifat olur. Hata yaparsınız, düzeltirsiniz. Ama olup biteni saklamak, kamuoyunu yanıltmak güven duygusunu öyle bir zedeler ki, hiç başa çıkamazsınız. Yılların emeği uçar gider. Verilerimize sonuna kadar güvenmek istiyoruz. İtibar asla kaybedilmez.
Ağaoğlu: O zaman enflasyon cephesinde ‘ertelenmiş bir zam var’ diye mi algılamamız lazım…
Güldağ: Bizim gerçeklerden hareket etmemiz lazım. Zam varsa vardır. Olmaması da mümkün değil. Sepet bazında kur yüzde 25 artmış. Telefonla zammı geri aldırsanız, ne olacak? Ne kadar sürdürülebilir?
Ağaoğlu: Hiç ders alınsaydı tarih tekerrür eder miydi?
Güldağ: Aynen. Mehmet Akif Ersoy… Doğru söze ne denir?