Yönetimden gizli tasarlanmış bir araçtı
İlk kez 1965 yılında yapılan Frankfurt Otomobil Fuarı’nda sergilenen ve 3 yıl sonra üretime alınan Opel GT, 50. yaşını kutluyor. Avrupa’nın ilk konsept otomobili olarak sergilendikten sonra gördüğü yoğun ilgi üzerine bantlara alınan Opel GT, bugün birçok koleksiyonerin garajında nadide bir yerde duruyor.
İki koltuklu spor model olarak tasarlanan GT, katlanan farları, kaslı çamurlukları ve kıvrımlı yapısı ile çarpıcı görünüyordu. Ve o dönemin pazarlama yaklaşımı içerisinde “Nur Fliegen ist schöner…” yani “Sadece uçmak daha iyi…” sloganı ile yola çıkan GT, Avrupalı üreticilerden beklenmeyen tarzda radikal bir otomobildi.
Gizlice tasarlanmıştı
Opel’in geçen yıl 90 yaşına giren efsane tasarımcısı Erhard Schnell ve ekibi tarafından Rüsselsheim’daki Avrupa’nın ilk tasarım merkezinde ortaya çıkartılan GT’nin geliştirme süreci tamamen gizlice yürütülmüştü.
Schnell süreci şöyle anlatıyor: “Her şeyin başında GT sadece bir tasarım projesiydi. Patronum yönetim kuruluna bile bilgi vermemişti. Ancak tasarımı fuarda sergilemeye neredeyse hazır olduğunda artık daha fazla gizleme şansımız kalmamıştı. GT’yi yönetim kuruluna ilk sunduğumuzda nasıl bir tepki alacağımızı bilmiyorduk. Bir anda herkes alkışlamaya başlayınca heyecanımız sevince dönüştü. Yönetim kurulu tasarıma bayılmıştı.”
Kadett ve Rekord motorlarıyla hayat buldu
Opel GT, seri üretime iki motor seçeneği ile çıktı: Kadett’ten gelen 1.1 litre 60 hp ve Rekord’tan gelen 1.9 litre 90 hp benzinli ve dört silindirli motorlar. Özellikle GT 1900 satışa sunulduğu ilk andan itibaren büyük ilgi gördü. 185 km/h maksimum hızı ve 11,5 saniye 0-100 değerleri sportif sürüşe imkan tanıyordu. Arkadan itişli GT, dört ileri manuel ya da üç ileri otomatik şanzımanla geliyordu.
Düşük ağırlık merkezi, dinamik şasisi ve rijit gövdesi ile GT, motorsporları için de biçilmiş kaftandı. İtalyan Conrero’nun GT’leri 70’li yıllarda birçok uzun mesafe yarışında başarılar elde etti. 1971’de, şirketin kurucusunun torunu Dr. Georg von Opel GT’yi elektrikli otomobile çevirip 189 km/h hıza ulaştı ve birçok dünya rekorunu kırdı. 1972’de dizel motorlu bir GT tasarlayan Opel, Dudenhofen’daki test merkezinde iki dünya rekoru ve 18 uluslararası rekor kırmayı başardı.
‘Uçmak daha iyi değil’
Opel GT, performansı, sıradışı tasarımı ve cazip fiyatı ile tüm beklentilerin üzerine çıktı. Satışta olduğu 1968-1973 yılları arasında tam 103 bin 463 adet satış adetini yakalamayı başardı. GT sadece Avrupa’da değil ABD’de de yoğun ilgi gördü ve bugün dahi geniş bir fan kitlesine sahip.
Bir Opel GT sahibi de olan Alman aktör Ken Duken şöyle demişti:
“Reklam gerçeği yansıtmıyor, uçmak kesinlikle daha iyi değil.”
Bu araçtan Türkiye’de de var. Bazıları Marmaris’te tamamen terkedilmiş bir şekilde yatıyor. Bazıları ise “işi bilenler” tarafından, bulunuyor, alınıyor ve yenilenerek, hayatına devam ediyor.