Hyundai Kona alınır mı?

Yazar Belma Toprak Son güncelleme 12 Mayıs 2019

Otomobillere verdiğimiz (verebildiğimiz) parada giderek daha fazla gözümüzün kaldığı bir noktaya doğru hızla ilerliyoruz. Bu ilerleme sürecinde karşımıza çıkan modellerden biri de Koreli Hyundai’den geliyor. Peki bu konjonktürde Hyundai Kona alınır mı ?

Aslında paramızın kıymetini çok daha iyi anladığımız noktaya vardık bile denilebilir.

Nasıl varmayalım ki;

İki yıl öncesine kadar 2-3 yaşındaki arabanızı verip üzerine makul miktarda borçlanıp aracınızı yenileyebiliyordunuz. Bugün neredeyse 2-3 yaşındaki aracınızı yenilemek için, ikinci el fiyatının üzerine bir o kadar daha para vermeniz gerekiyor. Hem de ÖTV indirimine rağmen. Bu da peşin alımlar için geçerli. Bugünün şartlarında kredili alımlarda çok uçuk rakamların belirdiği de ortada…

Otomobilim yılları devirdiğinde ‘yenileme’ hevesim; fiyatları gördüğümde hemen geçiveriyor maalesef. Yenileme süreci uzadıkça elimizdekine gözümüz gibi çok bakma psikolojisini taşıyan sadece ben değilimdir sanırım. Bu psikolojinin ikinci elde arz piyasasını nasıl etkileyeceğini yaşayıp göreceğiz.

Bir yandan elimdekine gözüm gibi bakarken bir yandan da her şeye rağmen bütün orta sınıf otomobillere ‘Alınabilir mi?’ gözüyle bakıyorum.

Hyundai Kona bu fiyatla alınır mı?

Hyundai Kona da son dönemde radarıma giren modellerden biri oldu benim için.

Türkiye otomobil pazarında birinci kriter her zaman için fiyat olmuştur. Elbette ben de önce fiyatına baktım:

137 bin 500 TL’den başlıyor. Elinizde hurda varsa başlangıç fiyatı 129 bin 500 TL.

Hımm. Fena değil gibi…

Bir de denesem mi diyordum ki…

Pratik hayatın kozmik cilvesi!

‘Nasıl bir otomobil acaba’ diyordum ki;

Hyundai’nin KonAnatolia adlı roadshow organizasyonu kapsamında, Isparta-Antalya arasında yaklaşık 150 kilometre boyunca; 1.6 lt dizel Kona’yı 7 ileri DCT şanzıman kombinasyonuyla deneme ve inceleme imkanı buldum.

10 yıllık kişisel tercihim

Hyundai’nin B SUV segmentindeki bu modeli tasarım açısından ait olduğu sınıfın bariz bir temsilcisi olarak duruyor. Benim de kişisel olarak son 10 yıldır tercih ettiğim bir tasarım. B SUV’ların artık bireysel piyasanın en tutulan segmenti olduğunu söylemek de yanlış olmaz. Bu yılın 4 aylık döneminde fazlasıyla daralan piyasada sedan (her zaman olduğu gibi); yüzde 52 ile ezici pazar payına sahipken, SUV segmenti yüzde 23.3 ile hatchback’i geçmiş durumda. Bunda da başlıca etkenin SUV segmentinin alt kırılımındaki B SUV’un olduğunu söyleyebiliriz.

Belma Toprak’ın gözünden Hyundai Kona 1.6 dizel- otomatik sürüş izlenimi

Direksiyonuna oturduğumda verdiği yükseklik hissi, hem alışık olduğum hem de tercih ettiğim bir özellik. Doğrusu spor otomobillere tercih ederim.
Kullandığım araçta iç mekan döşemelerinin siyah olması benim için olumsuz bir özellik diyebilirim. İç mekan ferahlığını sürüş konforunun önemli bir parçası olarak görenlerdenim. Bu olumsuzluk standart donanımdaki sunroof ile bertaraf edilebilir. Gerçi sunroof benim için hiçbir zaman ‘olmazsa olmaz’ bir özellik olmadı. Hatta hiç sevmem. O yüzden bu konuda objektif olamam.
Yine içerideki havalandırma menfezinin çevresinde, vitesi, motor çalıştırma düğmesi halkasını, koltuklardaki dikişleri ve direksiyon simidini çevreleyen; dikkat çekici renk vurgularını çok sevdim.
Geleneksel Türk otomobil kullanıcısı olarak tabii ki sürüş esnasında sessizliğe dikkat çekmek isterim. Araç dizel olmasına rağmen motor sesini içeri almıyor. Hatta ‘dizel olduğuna emin misiniz’ sorusunu sormanıza da neden olabiliyor .

Dizel demişken;

Dizel otomobil satışları Türkiye pazarında da Avrupa’da olduğu gibi gerilemeye başladı. Ancak bu gerilemenin Türkiye’de Avrupa’dan çok daha yavaş olduğu da ortada. Dizelin Türkiye pazarında hâlâ büyük oyuncu olduğunu ve makul bir süre daha önemini sürdüreceğini söyleyebiliriz. Hele de akaryakıt fiyatlarının durumu böyleyken.

Peki daha başka neleri var bu otomobilin?

Buna geçmeden önce belirtmek isterim ki, yeni bir modelin en önemli barometresi, yollarda diğer sürücülerin dikkatini çekmesidir. Test drive boyunca daha üst segment otomobil kullanıcıların modele olan ilgisi de dikkat çekiciydi…

Hyundai Kona’nın öne çıkan özellikleri :

Biraz kendi izlenimlerim biraz da broşür bilgileriyle modelle ilgili diğer veriler özetle şöyle:

Hyundai’nin kendi geliştirdiği 7DCT çift kavramalı şanzımanı, manuel ve otomatik tiplerin tüm avantajlarını tek bir yerde birleştiriyor. Geleneksel 6 vitesli otomatik şanzımanla karşılaştırıldığında yakıt tüketimini ve CO2 emisyonlarını yüzde 20’ye kadar düşürüyor.
7DCT ile birlikte Kona’da üç farklı sürüş modu var. Bu modlar Eco, Normal ve Sport. Eco modda gaz tepkileri yavaş ve vites geçiş oranları daha hızlı bir şekilde gerçekleşerek; özellikle şehir dışı sürüşlerde maksimum ekonomi elde ediliyor. Normal mod ise günlük kullanımda hem ekonomiye hem de hızlı kullanıma olanak sağlıyor. Spor mod ise tamamen performanslı kullanıma yönelik. Sport’ta diğer modlara göre vitesler daha uzun tutulduğu için farklı bir değiştirme düzeni var. Vitesler daha geç değişirken daha fazla devir çevirmeye de imkan tanınıyor. Ayrıca gaz pedalının tepkileri de diğer modlara göre daha hassas. Tork eğrisi de bu modda daha düşük devirlerden itibaren hissedilmeye başlıyor. Ve böylelikle daha performanslı ve daha keyifli bir sürüş keyfi elde ediliyor.
Dış tasarımda Hyundai’nin geleneksel aile kimliği olan basamaklı ızgarası (Cascading Grille), Kona’da da sunuluyor.
Üst paketlerde Apple CarPlay ve Android Auto’yu destekleyen 8 inç navigasyon dokunmatik ekran yer alıyor. Kablosuz şarj (Qi), akıllı telefonları şarj ederken aynı zamanda USB bağlantı noktalarına ve AUX jaklarına bağlanabiliyor.
Arkadaki yolcular için 1,054 mm baş ve 880 mm diz mesafesi sunuyor. Kona 361 litre bagaj kapasitesine sahip.