8 Eylül basın günü ile Avrupa’nın en önemli otomobil etkinliklerinden biri olan Münih Otomobil Fuarı olarak da adlandırılabilecek IAA Mobility 2025 Fuarı başlıyor. 9 Eylülde halka açılacak fuarda Avrupalı geleneksel markalar yüzlerce Çinli marka ile aynı alanı paylaşacak. Ucuz otomobilleriyle elektrikli ve şarjlı hibrit araç dünyasını ele geçiren Çinlilere karşı Avrupalı geleneksel markalar yenlikçi teknolojileri ile duruşlarını gösterecek.
Ayrıca IAA MOBILITY kapsamında Münih’te ilk kez ‘Işık Festivali’ düzenlenecek. 9-13 Eylül tarihleri arasında, Bavyera Eyalet Kütüphanesi, Residens ve Eski Belediye Binası gibi önemli binalar, her akşam saat 20:00 ile 23:00 arasında muhteşem ışık sanatı projeksiyonlarıyla aydınlatılacak.
Biz de bu etkinliği yerinde gözleyeceğiz. Renault davetlisi olarak katılacağımız bu dev etkinlikte yeni Renault Clio VI’yı yakından ilk kez görecek ve akşam 18:40’da ilk resmi fotolarını yayınlayabileceğiz. Türkiye’de üretilecek yeni Clio çok önemli bir lansman.
Fuarda Türkiye’yi ilgilendiren bir diğer yenilik ise Avrupa huzuruna çıkan Togg. Yeni T10F modelinin lansmanı Münih’te yapılıyor.
Bir diğer yenilik ise yine Türkiye’de üretilecek ikinci elektrikli otomobil olacak Hyundai B SUV. Bu aracın ilk görüntüleri de 8 Eylülde yayınlanacak.
Türkiye’yi ilgilendiren bu üç üretim haberinden sonra fuarda neler olduğuna gelirsek: Neler yok ki …
116 Çinli üretici ve tedarikçi Münih’e adeta çıkartma yaptı. Bu durum, Çinli otomobil üreticilerinin Avrupa açılımına odaklandığını gösteriyor. Ancak, Çinli üreticilerin Avrupa’daki pazar payları hâlâ mütevazı düzeyde. Ancak payları bir yıl öncesine göre %2,8’den %4,7’ye yükseldi. Bu artışta büyük etkiye sahip olan ve satışlarıyla Mini ve Seat markalarını geride bırakan MG bulunmuyor. Bir zamanlar dalga geçilen MG, artık köklü markalar arasına katıldı. IAA’dan kısa bir süre önce CEO Chen Cui, 2027 yılına kadar 13 yeni elektrikli modele yaklaşık bir buçuk milyar avro yatırım yapacağını duyurmuştu. Bu zamanlama muhtemelen tesadüf değildi.
Önce Togg CEO’su Gürcan Karakaş‘ın fuara katılım konusundaki röportajında neler dediğine kulak verelim:
”IAA MOBILITY, mobilite, inovasyon ve geleceğin teknolojileri alanında dünyanın en etkili platformlarından biri. Togg için 2025 edisyonuna katılmak, uluslararası yolculuğumuzda önemli bir dönüm noktası.
Tamamen elektrikli SUV’umuz T10X’in Almanya pazarına sunulması ve fastback modelimiz T10F‘nin küresel lansmanıyla, yalnızca yeni araçlar sunmuyoruz. Akıllı, elektrikli ve sürdürülebilir yeni bir mobilite vizyonu sunuyoruz.”
Gelelim diğer yeniliklere: önce misafirler yani Çinlilerin vitrinine göz atalım:
BYD
Avrupa’daki satışlarıyla Tesla’yı geride bırakan BYD, fuarın en dikkat çeken markalarından. Yakında Macaristan ve Türkiye’de fabrika kurmaya hazırlanan şirket, fuarda Seal 06 DM-i Touring adındaki station wagon modelinin dünya lansmanını yapacak.
Xpeng
Avrupa’daki varlığını genişleten bir diğer marka olan Xpeng, fuarda güncellenmiş P7 sedan modelini sergileyecek. P7, zarif tasarımı ve teknolojik özellikleriyle bilinen bir model.
Leapmotor
Stellantis ile iş birliği yapan Leapmotor, Avrupalı rakiplerle doğrudan rekabet edecek olan B05 hatchback modelini tanıtacak. Bu modelin, Avrupa pazarındaki kompakt otomobil segmentine yeni bir soluk getirmesi bekleniyor.
Chery
Chery, Omoda ve Jaecoo gibi alt markalarıyla fuarda yer alacak. Marka, Alman pazarına yönelik yeni elektrikli ve şarj edilebilir hibrit modellerini sergileyecek.
Aito
Huawei ve Seres iş birliğinin ürünü olan Aito, M5 ve M7 modelleriyle fuara katılacak. Bu modeller, Çin’deki popülariteleriyle biliniyor ve şimdi Avrupa’da da kendilerini göstermeye hazırlanıyorlar.
GAC
GAC, fuarda HYPTEC ve AION markalarından amiral gemisi modellerini sunacak. Ayrıca, Hong Kong’da tanıttığı çok rotorlu uçan aracın seri üretim versiyonunu da sergileyecek.
Bu markaların yanı sıra, Changan, Hongqi, Forthing gibi Çinli üreticiler de fuarda yerini alacak. IAA 2025, Çinli otomobil devlerinin hem ürünlerini hem de Avrupa’daki stratejik hedeflerini sergiledikleri önemli bir platform olacak. Fuar, aynı zamanda Çinli firmaların Avrupa’daki üretim tesisleri kurarak gümrük vergilerini aşma stratejilerini de gözler önüne seriyor.
