Kendi giden otomobil için bir Alman veya Amerikalıdan daha istekliyiz ama

Otomotivde yepyeni teknolojiler artık tek tuşla emrimiz altında. Firmaların hedefleri ölümsüz otomobil yolculukları olmaya başladı. Otomobiller artık kendi kendine duruyor, kendi kendine gidiyor. Birbirleriyle de konuşacaklar, enerji alıp verecekler. Daha neler neler. Otomotivde ileri teknolojiler hayatımıza girdi. Peki ama bunları tüketiciler istiyor mu? Evet istiyor: Kendi giden otomobil için bir Alman veya Amerikalıdan daha istekliyiz ama fiyatı ucuz olursa alırız.

Deloitte Türkiye ve Otomotiv Distribütörleri Derneği (ODD) konyla ilgili bir araştırma hazırlattı. Türkiye Otomotiv Tüketicileri Araştırması: İleri araç teknolojileri” adını taşıyan çalışma açıklandı.

Araştırmanın odağında mobilite ekosistemi, bağlantılı araçlar, otonom araçlar ve tüketicilerin bir sonraki araçları olmak üzere 4 ana başlık  vardı.

Yapay zeka ile köklü değişiklikler geliyor

Araştırmaya ilişkin bilgi veren ODD Yönetim Kurulu Başkanı Ali Bilaloğlu, ‘5 yıldan daha az bir sürede  başta otomotiv olmak üzere sağlıktan finansa, turizmden eğitime her sektörde dünyada veri analizine dayalı yapay zekâ teknolojilerinin kullanıldığı köklü değişiklikler bekliyoruz.

Bu yeni dönem ekonomisinden faydalanmak ve pay almak isteyen her ülke ve her işletmenin yeni teknolojilere adapte olması gerekiyor. Ülkemizde gerek altyapı gerekse mevzuat çalışmaları bakımından gerekli adımları atmamız ve bir sonraki aşama için bugünden hazırlanmamız önem taşıyor.” şeklinde konuştu.

Rapora göre otomotiv kullanıcıları açısından minimum seyahat süresi yüzde 36’lık oranla mobilitenin en önemli amacıyken, yüzde 21 güvenlik, yüzde 15 konfor, yüzde 14 maliyet ve yüzde 10 da diğer aktivitelere odaklanmak yeklinde sıralandığı görülüyor.

Türkiye için kişisel araç sahibi olmak önemli

Mevcut mobilite opsiyonları maliyet, güvenlik, kullanılabilirlik, çevre duyarlılığı ve güvenilirlik açısından konuya bakıldığında ise çıkan sonuç ilginç: Kişisel araç kullanımı, açık ara farklı olacak şekilde önde çıktı.

Diğer ülkelerle kıyaslandığında yüzde 81 gibi baskın bir oranla Türkiye’nin kişisel araç kullanımı konusunda en yüksek isteğe sahip olduğu görülüyor.

Ülkemizdeki tüketicilerin yüzde 79’u önümüzdeki 3 yıl içerisinde de her gün kişisel araçlarını kullanacağını düşünüyor.

Türkiye’de araç sahibi olmanın önümüzdeki dönemde de baskın karakter olarak yolmuna devam edeceği düşünülüyor. Bu konuda Türkiye’yi, yüzde 66 ile İtalya izliyor. Bu alanda yüzde 38 ile Çin en son sırada geliyor. Çinliler kişisel araç peşinde değil.

Araç sahibi olmanın adeta “kutsal” sayıldığı ülkemizde araç çağırma servislerine pek rağbet edilmediği görülüyor. Türkiye’de düzenli olarak araç çağırma servislerinden birini kullananların oranı yüzde 3, nadiren kullananların oranı yüzde 61 ve hiç kullanmayanların oranı ise yüzde 36.

Türkiye’de 1000 kişiye düşen otomobil

ODD Genel Koordinatörü Dr. Hayri Erce

Ülkemizde Avrupa ülkeleriyle karşılaştırıldığında otomobil sahipliği düşük seviyelerde. ODD Genel Koordinatörü Dr. Hayri Erce ‘Otomotiv sektörü önemli bir değişim ve dönüşümün içerisinden geçerken, önümüzdeki elli yılda otomotiv ekosistemini etkileyecek yeni teknolojilere yönelik tüketici beklentilerine ışık tutan bir çalışma oldu. Mobilite ekosistemi, bağlantılı araçlar, otonom araçlar olarak belirlenen araştırma konuları içerisinde kuşaklar ve otomotiv ürünlerindeki yönelimleri, tüketicilerin ulaşım metodlarına ve mobiliteye yaklaşımları, araç çağırma servislerine bakış açıları, bağlantılı araçlardan beklentileri, verilerinin paylaşımı konusundaki görüşleri, otonom araçlardan sağlanmak istenen yararlar, tüm bu gelişme ve değişimler ışığında gelecekteki araç tercihlerinde kime güvendikleri gibi çok değerli verilere ulaştık.’

5G ile bağlantılı araç dönemi çağ atlayacak

Mobil teknolojilerdeki gelişmeler, özellikle 2020 sonrasında hayatımıza girecek olan 5G bağlantı hızı ve genişliğiyle birlikte araçlarımız daha fazla mobil hale gelecek.

Tüketicilerin büyük kısmı bunun kendileri için daha iyi olacağını düşünüyorlar.

Bu konudaki tüketici beklentileri yüzde 91 ile en yakın otopark alanı bulma, yüzde 86 ile trafik sıkışıklığı bilgilendirmesi, boş yol yönlendirmesi üzerine odaklanıyor.

Tüketiciler kendilerine sunulacak finansal ürünler/hizmetler (yüzde 76) ile otomotiv dışındaki konular hakkında sunulacak kampanya bilgilerine ise en az ilgiyi gösteriyor (yüzde 71).

Raporda kişisel verilerin yönetilmesi/paylaşılması konusu ise önemli bulunan diğer bir konu olarak ortaya çıkıyor. Tüketiciler bu konuda markalara güven duyma noktasındalar. İkinci seçenek ise bu konuda güven olmayacağı yönünde. 

Otonom araçlar Türklerin radarında ama ucuz olursa

Sürücüsüz otomobil dönüşümü henüz otonom 2 seviyesinde. Ama otonom araçlara tüketiciler yoğun olarak ilgi duyuyor, merak ediyor. Ankete katılanların sadece yüzde 22’si otonom araçlara ilgi duymadığını belirtirken, yüzde 67’si otonom araçlara ilgi duyduğunu söylemiş. Ankete katılanların yüzde 65’i teknolojinin ucuza satılmasıyla otonom araçlar ile buluşmalarının mümkün olabileceğini söylemişler.

Küresel olarak incelendiğinde otonom araçlara en yoğun ilginin yüzde 67 ile Türkiye’de olduğu görülüyor. Türkiye’yi ise sırasıyla Almanya (yüzde 54), İngiltere (yüzde 48) ve Amerika (yüzde 47) takip ediyor.

Katılımcıların otonom araçlara ve faydalarına karşı tutumu da ilgileriyle tutarlılık gösteriyor. Otomotiv tüketicileri içerisinde, otonom araçların zaman tasarrufu ve farklı işlere odaklanmalarını sağlayacağını düşünenlerin oranı %67. Araçların seyahat anlamında pozitif bir deneyim sunacağını düşünenlerin oranı da yine benzer şekilde %68.

Otonom araç teknolojisinin kendilerine ulaştırılması konusunda da tüketiciler %43 gibi yüksek bir oranla yine geleneksel araç markası cevabını veriyor.

Yeni aracımızı hibrit veya elektrikli SUV istiyoruz

Farklı çalışmalarda ve ODD satış raporlarında da sıklıkla ortaya çıkan yerli tüketicinin SUV  tarzı araçlara ilgisi bu araştırmada da ortaya çıktı. Tüketiciler bir sonra satın alacakları araçlarda yüzde 55 gibi büyük bir oranla SUV alacağını söylüyorlar. Araştırmaya katılanların ikinci yönelimleri yüzde 24’lük oran ile sedan araçlar oldu.

Z kuşağı tercihi ise ağırlıklı olarak hatchback gövde tipi8de odaklanıyor.

Motor tiplerine bakıldığında ise hibrit, elektrikli ve diğer alternatif yakıt hücreli araçlara duyulan ilgi son derece yüksek iken yüzde 75 gibi oldukça yüksek bir seviyede. Dizel ve benzinli motora sahip araçlara duyulan ilgi ise yüzde 25 seviyesinde. Bu da tüketicilerin artan yakıt fiyatları ve çevresel etkilerle birlikte fosil yakıtlı araçlardan vazgeçmeye başladıklarına işaret ediyor.

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.