Otomotiv Sanayi Derneği Başkanı Cengiz Eroldu, 9 aylık OSD değerlendirme toplantısında önümüzdeki kısa ve orta vadeli dönemlere yönelik öngörülerini de paylaştı. Avrupa enerji krizi ile birlikte tedarik zincirindeki bozulmalara da vurgu yapan OSD Başkanı, 2023 yılında bu sorunların sona erip ermeyeceği üzerine de konuştu.
Yılın son çeyreğinde Avrupa pazarlarında talep ve üretim daralması yaşanabileceğine vurgu yapan Eroldu, piyasanın önündeki tehditlerin listesinde enerji krizine özel bir önem verdiklerini söyledi
Eroldu, toplantıda şunları söyledi: “Son çeyrekte riskli konulardan bir tanesi özellikle enerji yoğun sektörlerde kısmi duruş riskleri. Özellikle çelik, alüminyum gibi çok yüksek enerji kullanan tesislerde riskli bir dönem de oluşabilir. Bu da ayrıca bizi önümüzdeki aylar için endişelendiriyor.”
Tedarik zincirindeki kırılganlık azalsa da sürüyor
Eroldu, riskler bölümüne tedarik zincirindeki bozulmanın devamı yönündeki beklentilerin de egemen olduğuna vuru yaparken, şu değerlendirmede bulundu:
“Tedarik zincirindeki kırılganlık konusuna gelince, bir miktar iyileşme bekliyoruz. Yani bu kırılganlık nereye kadar devam edecek; farklı farklı tahminler var. 2023 yılının sonuna kadar diyen var; 2023 yılının yarısına kadar diyen var. 2022 yılının en kötüsü geçti gibi duruyor. Son çeyrekte tedarik zinciri kırılganlığı konusunda daha az etkileneceğiz gibi… Dünyada 3,5 milyon adet gibi bir kayba yol açtı bu gelişmeler. 2023 yılında da bir miktar iyileşmeyle beraber; yine bu sorunların da devam edeceğini öngörüyoruz.
Tabi bunun Türkiye’ye nasıl yansıması var; özellikle üretim tesislerinde verimsiz imalatlara yol açıyor; dur-kalklı üretimler yapmak zorunda kalıyoruz. Fabrikalarımızı zaman zaman durdurmak gibi; veya eksik malzemeyle üretim yapıp daha sonra bunları bant dışında tamamlamak gibi; otomotiv sanayini de oldukça zorlayan bir yapı içindeyiz.
Bu sene, bantlardan çıkan her araç; aslında büyük bir çabanın sonucu olarak ortaya çıkıyor. Bu da bizim otomotiv sanayi açısından bir nevi bir dayanıklılık testine girdiğimiz bir dönem anlamına geliyor. Yine de bu rakamları gördüğümüz zaman bu dayanıklılık testine de kötü cevap vermiyoruz gibi görüyoruz.”
