Koronavirüs, otomobil tasarımı anlayışını nasıl değiştirecek?

Otomobil tasarımcıları gelecekte enfeksiyonların yayılmasını en aza indirmek için mikropsuz araba kabinleri üzerinde çalışıyorlar, Kia’nın yeni tasarım şefi İngiliz Car Dergisi’ne konuyla ilgili bir söyleşi verdi.

Güney Kore’deki son işine başlamadan önce BMW ve Infiniti markaları için tasarım yapan Karim Habib; ekibinin, koronavirüs küresel salgınının yarattığı tehditlere vereceği tepkileri hesapladığını söyledi. Koronavirüs, otomobil tasarımı konusunda yeni dönemde neler getirecek.

Covid-19’un yayılmasını sağlayan virüslerin yayılmasını sınırlamak için iç yüzeylerde ve kapı kolları ve kumanda tuşları gibi ortak temas noktalarında yeni malzemeler kullanılabilir.

Koronavirüs döneminde araç temizliği nasıl olmalı sorusu bile önümüzde duruyor?

Birçok endüstriyel tasarımcı, virüslere karşı koyduğu ve enfeksiyon oranlarını sınırladığı bilinen bakır gibi malzemelerde çare arıyor.

KIA Tasarım Başkanı Habib, “Toplumun ruhunun gelecekte nasıl olacağını gerçekten anlamak için psikologlar ve antropologlarla görüşeceğiz” diyor ve şöyle devam ediyor: “Otomobillerin iç mekanlarında anti-viral kaplamalar olabilir mi? Yüzeyleri sterilize etmek için sıcaklık veya ultraviyole ışık kullanabilir misiniz? Bunlar çok yakında düşünmemiz gereken şeyler.”

Habib’in soruya cevabı çok net: ‘Evet, evet, Covid-19 gelecekte yollara çıkacak otomobilleri tasarlama şeklimizi çok etkileyecek.’

Sorular üzerine çalışmalar devam edecek. Örneğin salgından sonra halk, toplu taşıma araçlarından korkmaya devam edecek mi? Ya da otomobil  üreticileri virüsle dolu bir dünyada arabalarını nasıl daha güvenli hale getirebilir?

Habib, tüm otomobil üreticilerinin gelecekte daha fazla paylaşılan ulaşım planlarını yeniden değerlendirmek zorunda kalabileceğini itiraf etti. Otomobiller artık, belki son bir kaç kilometreyi e-scooterlarla tamamlayacağımız, dört tekerlekli salonlar olacak.

Otomobil tasarımcısı Karim Habib, otomobil tasarımına koronavirüs etkisi üzerine konuştu.

‘Salgın yaşam biçimimizi değiştirdi,’ diye devam ediyor ünlü tasarımcı: “Sadece son birkaç ay içinde değil, aynı zamanda gelecekte yaşama şeklimiz… Son birkaç yıldır ortak bir ekonomi, paylaşılan hareketlilik ve toplu taşıma hakkında konuşuyoruz. Fiziki mesafe nedeniyle bunun nasıl geliştiğini görmek zorundayız.

Bu yeni gereksinimlerin davranış üzerinde uzun vadeli bir etkisi olacaktır. Bu otomobiller için ne anlama geliyor? Sanırım beklemek ve görmek zorundayız. Şu anda bunun ne anlama gelebileceğine dair anlayışımızı genişletmeye çalışıyoruz. Sadece kullandığımız özel araçlarımız için değil, paylaşımlı araçlar için de yeni bir kabin tasarımının düşünülmesi gerektiğine inanıyoruz.

Habib, salgının başlangıcında ailesiyle birlikte Almanya’da olduğunu, ancak daha sonra Kia’nın karargâhının bulunduğu Güney Kore’ye taşındığını bildirerek, salgın dönemi nasıl yaşadıklarını kısaca anlattı:

‘Dünyadaki birçok yere göre, burada daha hafif olduğunu düşünüyorum. Sürekli çalışmaya devam ettik, ama çocuklarım okula gidemedi ve sosyal mesafeye gitmemiz gerekiyordu. Normal hayatın bir benzerini yaşama anlayışımızı koruduk.”

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.