Milli otomobile gizli erteleme mi?

Türkiye’nin babayiğitleri olarak ortaya çıkan ve 2021 yılına yerli otomobil üretmeye hazırlanan Türkiye’nin Otomobili Girişim Grubu A.Ş, açıklamadığı yol haritasında tarih mi değiştirdi? Kamuoyunun bildiği kadarıyla resmi kayıtlarda 2021 yılında yollara çıkacağı açıklanmış olan yerli ve milli otomobilin çıkış tarihi 2022 yılı olarak mı değiştirildi?

Son dönemde OSD ve ABD CES Fuarı ziyaretleri sonrasında proje ortaklarından Turkcell’i ziyaret eden Türkiye’nin Otomobili Girişim Grubu A.Ş CEO‘su Gürcan Karakaş, bir açıklama yapmış. Turkcell tarafından basın bülteni olarak iletilen açıklama yerli ve milli Türkiye’nin otomobilinin çıkış tarihine de vurgu yapan bir cümle içeriyor.

“2022 yılından itibaren küresel arenaya çıkacak”

Alman otomotiv devi Bosch’un üst yönetiminden transfer edilen Karakaş, proje aşamasını Turkcell çalışanlarıyla paylaştı. Karakaş, “Türkiye’de çok önemli bir değişime hep birlikte tanıklık ediyoruz. Hedefimiz ülkemizde bir mobilite ekosistemi yaratmak ve 2022 yılından itibaren hepimize gurur verecek ürünlerle küresel arenaya çıkmaktır. ‘Bunu yapabilecek güçteyiz’ kısmını çoktan aştık, çünkü yola çıktık, yapıyoruz” dedi.

Yerli otomobilde çalışmalar sürüyor, plan değişmemiş.

“Yerli otomobilin ekonomiye katkısı 50 milyar Euro olarak hesaplandı”

Türkiye’nin otomobili projesinde planlara uygun olarak ilerlediklerini anlatan Gürcan Karakaş, konuya ilişkin sorulara da açıklık getirdi:

“Bu projeye sadece bir otomobil projesi olarak bakmıyoruz. Başından beri hep “otomobilden daha fazlasını yapmak üzere yola çıktık” dedik çünkü projemizin harekete geçireceği ekosistemin GSMH’ya katkısı 50 milyar avro; cari açığa olumlu katkısı 7 milyar avro; ve istihdama katkısı ise doğrudan ve dolaylı yaklaşık 20 bin kişi olacaktır. Ayrıca bu proje teknoloji, yani akıllı araçlar ve buna bağlı ekosistemler üreten sayılı gelişmiş ülkeler arasına katılmamıza liderlik edebilecek bir teknoloji dönüşüm projesi olarak da stratejik bir öneme sahip”.

Yerli otomobil neden başarılı olacak

Türkiye’nin Otomobili Girişimi’nin 3 temel faktörden ötürü başarılı olacağına inandıklarını söyleyen TOGG CEO’su Karakaş, bu faktörleri şöyle sıraladı:

Bir gün yerli cabrio da görebilecek miyiz?

Pazar potansiyeli açısından baktığımızda Türkiye’de 1000 kişiye düşen 144 adet otomobil sayısı, 624 adet olan Yunanistan, 380 adet olan Hırvatistan ya da 380 adet olan Doğu Avrupa ülkeleri ortalamalarının oldukça altındadır. Ama bu rakam aynı zamanda pazar potansiyelinin ne kadar büyük olduğunu da gösteriyor. Yetkinliğe geldiğimizde, nitelikli insan gücü, geleneksel otomotiv üretiminde 50 yılın üzerinde tecrübe önemli bir baz teşkil ediyor. Buradaki gücümüz ağırlıklı olarak dünyaya entegre olmuş tedarik sanayimizden geliyor. Özellikle dönüşüm ve değişim fırsatlarında da uzun soluklu kararlılık gerekmektedir ki, gerek devletimizin gerek ortaklarımızın bu konudaki tavrı çok net. Hedefimiz kuracağımız ekosistem ile yeni teknolojilerin gelişmesine, iş modellerinin oluşturulmasına aktif ve önemli bir katkıda bulunmak ve aynı zamanda ülkemizin en önemli ihracat kalemini oluşturan otomotivin geleceğe hazırlanmasına yardımcı olmaktır.”

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.