Neptun’u bekleyemeyen ithalatçılar, özel çekicilerle lüks oto getirdi

Türkiye, Covid-19 salgını yüzünden otomotiv satışlarında yeniden kan kaybetmeye başlayan Avrupa pazarının ilacı olacak. Türkiye piyasasında otomobil talebi zirve yapınca; firmalar ithalatı hızlandırmak için karayoluna yöneldi.

Yaz aylarının başlarında orta sınıf bir markanın üst düzey yöneticilerinden biri bir gün; bir galerinin vitrininde kendilerinin sattığı bir aracı görür. Merak eder. Bu yeni araç bu kadar kısa bir sürede  ‘sıfır ikinci el’ olarak neden satışa çıkmıştır.

Araştırır. Aracın sahibi yaşlıca bir hanımefendidir.

Yine merak bu ya… Bizzat arayıp, sorar: “Hanımefendi, hizmette bir kusur mu ettik? Yoksa araçtan memnun kalmadınız mı? Neden bu kadar kısa sürede yeniden satıyorsunuz?”

Müşteri önce kızar ve tepki gösterir: “Size ne canım! Siz beni mi takip ettiriyorsunuz?”

Sonrasında anlaşılır ki, aracı satın alan kişi, sadece kağıt üzerinde bu kişidir. Asıl müşteri bir galeridir. Aracı bu şahıs adına almış; kağıt üzerindeki kişiye de bir hafta içinde 3-5 bin lira kazanç sözü vermiştir. Bu söz de tutulmuştur. Araç bu kişi adına alınmış, sonra galeri tarafından bilinmeyen bir kârla yeniden satılmış; kağıt üzerindeki alıcı olan bu kişiye de bir anda 3-5 bin lira kazandırmıştır.

Saadet zinciri gibi değil mi?

Son dönemde birçoğumuzun bildiği, tahmin ettiği, piyasaya damgasını vuran bir satış yöntemi…

Peki galeri ne kadar kazanmıştır? Onu bilmiyorum. Ama verdiğinin kat kat fazlasıdır.

Bu da en az yüzde 5-6 kâr anlamına geliyor.

Bir distribütör yeni bir araçtan ne kadar kâr elde eder ki? Firmaların ticari anlaşmalarının ayrıntılarını bilemeyiz ama piyasada bu konuda hep yüzde 7-8 civarında bir rakam konuşulur. Yetkili satıcı ise en fazla bu oranın yarısı kadar… Muhtemeldir ki, son aylarda zirve yapan taleple birlikte bu oranlar da bir miktar artmıştır.

Geldiğimiz noktada;

Otomobil firmalarına ve onların yetkili satıcılarına (kötü niyetli bazı yetkili satıcıları konu dışında bırakıyorum) piyasada bir kâr ortağı daha çıkmış durumda. Diğeri de vergiler aracılığıyla devlet biliyorsunuz…

Bunun gibi örnekler piyasadaki fiyat dengesizliklerinin en önemli nedenlerinden biri. Arzın dipte olduğu, buna karşılık otomobilden para kazanmak isteyenler, daha fazla zam gelmeden otomobilini yenilemek isteyenler, ihtiyaçtan almak isteyenler vs ile curcunaya dönen piyasada arşa değen bir talep…

Neden-sonuç ilişkine gelirsek.

İşte o sonuçlardan  biri:

Araç ithalatında en önemli ulaşım alternatifi deniz yoludur. Gemiler genellikle siparişe göre dolar. Ama bu arzın üzerine çıkan talebi karşılama sürecini biraz uzatır. Bu yüzden son haftalarda Avrupa’dan ithal edilen araçlar için karayolu alternatifi hızla artışa geçmiş durumda. Almanya’dan, Fransa’dan, Çekya’dan, İtalya’dan vs TIR’lara yüklenen araçlar art arda sınırı geçmeye başladı.

Görünen o ki, Türkiye, Covid-19 salgını yüzünden otomotiv satışlarında yeniden kan kaybetmeye başlayan Avrupa pazarının ilacı olacak…

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.