Otomobil üreticileri Avrupa Birliği’nin mevzuat şartlarını yerine getirmek için kısaca e call ya da acil çağrı düğmesi dediğimiz özelliği de içerecek şekilde üretim yapıyorlar.
Ama iş bu otomobilleri ülkemize ithal etmeye geldiğinde ülkemizin mevzuatı; otomobilde bulunan 112 acil çağrı için gerekli SİM kartının sadece Türkiye’den temin edilecek bir SİM kartı ile çalışmasını zorunlu halde getirdi.
Uygulamanın başlangıç tarihi olarak da AB ile aynı tarih olan 1 Nisan 2018 belirlendi.
Bu ne demek oluyor?
Basitçe özetleyeyim. Eğer satın almaya karar verdiğin otomobil 1 Nisan 2018 sonrasında tip onayı almış ise; (yani daha önce hiç mevcut değilmiş ve tamamen yeni bir otomobil olarak üretici tarafından tescil ettirilmiş ise) o zaman durum şöyle: Acil çağrı sistemi içinde mutlaka ama mutlaka Türkiye’de üretilmiş bir SİM kart veya eSİM olmalı.
Eğer daha önce tip onayı almış ise bu durumda üretici bir karar verebilir. Otomobili güncellerken acil çağrı özelliğini isterse ekleyebilir veya araçta değişiklik yapmadan üretimi sona erene kadar sürdürebilir.
Müşteri feragatname vermek durumunda
Şimdi heyecanlı kısımlara geldik. Şimdi burada iki senaryo çalışayım. İlk durumdaki otomobil tip onayı 2015’te alınan bir otomobil olsun.
Bu mevzuat değişikliği ile de araç makyajlanırken acil çağrı özelliği de eklenmiş. Harika yeni teknoloji ama bir dakika. Eğer üretici Türkiye’den SİM kart uygulamamış ise ithalatçı veya üretici o zaman araç sahibinden bir feragatname alıyor.
Neden mi?
Çünkü bedelini ödese de bu özelliği kullanmak imkanı yok. Dolayısıyla neden çalışmıyor derse eğer müşteri sen zaten bu özellikten vazgeçmiştin demek için.
Peki şu internete bağlı ya da orijnal adı ile “connected” otomobil özelliği? Onu da kullanmak aynı şartlara bağlı. Dolayısıyla bu mevzuat öncesinde ithal edilmiş ve çalışan özellikteki “internete bağlı” otomobillerdeki özellikler de iptal edildi. Hatta müşteriden tahsil edilen opsiyon özellikleri dahi iade eden markalar oldu.
Resmi ithalatçıların durumuna göre üretici markayı sadece Türkiye için senede birkaç bin adet otomobil üretmek için ikna edebilenler tamamen yeni modelleri ile Türk müşterilerine ulaşabilecek.
Gelelim resmi ithalatçı kanalı ile ithal edilmemiş olan otomobile. Nasıl olduğunu bana sorma ama o otomobil Türkiye’den bir SİM kartı içermeden ithal edilmiş ki pek çok galeride bu şekilde satılıyor. Böyle bir otomobil satın aldığında neler olacak? Yani otomobil ithal edilmiş, vergileri ödenmiş, tescil edilmiş olsa da başına birşeyler gelebilir mi?
Peki otomobilimde 8 ve daha fazla inç ekranda yapabileceğim pek çok şey varken üretici Türkiye’ye has bir SİM kartını kullanmayı reddediyorsa?
Avrupa’nın genel şartlarda en büyük 6. otomobil pazarı olarak kendi kurallarımızı koyabiliriz. Bunu da bir başka yazıda ele alırım.
MERT GÜÇLÜER
