Otomotiv bayileri elektrik faturalarını bile ödeyemez

Türkiye ekonomi tarihinin hatırlamak istenmeyen senesi 2002’nin temmuz ayında 15 bin 472 adet otomobil satılmıştı.

Geçen sene 42 bin adetlik satış rakamını bile beğenmeyip kriz diye nitelendiren otomotiv sektörünün 2019’un temmuzundaki satış beklentisi 10 bin adet. Artık bu yıla ne isim verecekler merak ediyoruz.

Senenin ilk 6 ayında zaten yüzde 43 oranında daralan otomobil pazarının temmuzda neredeyse kepenk kapatmasının sebebi ÖTV teşviklerinin son bulması.

Ayın ilk 11 gününde Türkiye genelinde 200 adetlik otomobil satışı gerçekleşti. Doğrusu bu satış adediyle sektör bayilerinin elektrik parasını bile ödeyemez.

An itibariyle herhangi bir markanın işe yarayan bir pazarlama stratejisi üzerinde çalışabildiğini sanmıyorum; can havliyle devletten teşviklerin uzatılması istemekten başka.

Tabii bir yandan da bankalara gidip makul faiz oranlarıyla kredi talebinde bulunulacağı şaşırtıcı olmaz. Ancak bu talebi bankaların dinleyerek geçiştireceğini söylemek de şaşırtıcı olmaz.

Markalar temmuz ile birlikte kendi finansman olanakları ile kampanyalara yoğunlaştı. Kampanya içeriklerine bakılırsa otomotiv devleri karlılıktan ziyade stok boşaltma peşinde.

Biran önce kendilerini yılsonuna atıp gelecek yıl için pozisyon almaya çalışıyorlar. Markalar bugünlerin geçici olduğunu biliyor.

80 milyonluk nüfusta öyle bir çırpıda vazgeçilemez. Bugünleri minimum zaiyatla atlatarak orta ve uzun vadede vazgeçenlerin pazar paylarına sahip olmak en büyük motivasyon.

Bu konudaki daha büyük avantaj da Fiat, Ford, Renault, Toyota ve Hyundai gibi üretim üssü olarak Türkiye’yi seçenlerde diyebiliriz.İlerleyen zamanlarda satış rakamlarının bu öngörüyü destekleyeceğini göreceğiz. Yine de 2018’deki satış rakamlarına değil; potansiyele bakarak strateji yapan her marka pozisyon üstünlüğünü ele geçirecektir.

Özetle bu yılı bilmem ama 2019 vazgeçmeyenlerin senesi olacaktır.

Taksici esnafından tedavi olmasa da pansuman olacak öneri 

Teşvik konusuna dönecek olursak az da olsa pazara destek verecek sektörler bile teşviksiz satın alma konusunda zorlanacaklarına dikkat çekiyor.

Örneğin yakın zamanda açıklama yapan İstanbul Taksiciler Esnaf Odası Başkanı Eyup Aksu, Ekim 2016’dan beri sahip oldukları ÖTV muafiyeti ayrıcalıklarının bu ayın başında son bulduğunun altını çizerek “Sektördeki ÖTV indiriminin yanı sıra taksicilere özel uygulanan ÖTV muafiyeti geri gelirse piyasaya can veririz. Biz sadece İstanbul’da 17 bin 395 taksiyi temsil ediyoruz; her ay 300 otomobilimizi yeniliyoruz ve satışların bir anda kesilmesinde bize özel uygulanan ÖTV muafiyetinin haziran sonu itibariyle bitmesinin de etkisi var.” dedi.

Mevcut istatistiklere bakarak İstanbul taksicisinin aylık 300 adetlik yenileme pazarını gündem konusu yapması makul bir yere oturabiliyor. Türkiye toplamında bu sayı 500 adede çıkıyor. Otomobil markaları ‘bir sıfırdan büyüktür’ mantığıyla taksicilere destek verebilir; azarın pansumana değil, ameliyata ihtiyacı olduğunu bilemelerine rağmen.

SERKAN ŞAHİN

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.