Sıfırından pahalı ikinci el otomobil neden alınır

Son zamanlarda ne zaman arabamın ikinci el değerine baksam, moralim bozuluyor. Değer kaybettiği için değil. Bilakis; sürekli fiyatı arttığı için… Sıfırından pahalı 2. el otomobil neden alınır? Bir daha bu fiyata otomobil bulamam diye olabilir.

Fiyat ne kadar artarsa yeni otomobil almaktan o kadar uzaklaştırıyor beni. Uzaklaşmak zorunda kalıyorum. Bir atımlık barutum var çünkü. Beş yaşındaki arabanın fiyatı bu düzeye çıktıysa… Donanım itibariyle yetkili satıcı fiyat listesinin üçüncü, dördüncü sırasında yer alan; eli yüzü düzgün sıfır bir otomobili nasıl, ne kadara alabilirim ki?

Ya da alamam…

Bir de sıfırından pahalı ikinci el otomobiller var. O da başka bir alem.

Çoğu insan ‘oh oh arabamın fiyatı artıyor’ diye seviniyor halbuki. Cebinde sadece 100 doları olanın kur artıyor diye sevinmesi gibi…

Çok atımlık barutu olanların dönemi sanırım. Otomobilin A noktasından B noktasına ulaşmamızı sağlayan bir araç olmaktan daha çok; ileride parasal avantaj sağlamasının hedeflendiği ‘yatırım aracı’na, dolayısıyla da ‘amaç’a dönüşmesinin en net göstergesi…

“Faizler bu durumdayken hemen alayım.”

“Zaten piyasada araba yok bulmuşken hemen alayım.”

“6 ay sonra bu fiyata araba alamam.”

“Şimdi (araba bulursam) alırım. 6 ay, 1 sene sonra iyi fiyata satarım.”

Sebepler listesini uzatabilirsiniz… Bir miktar parası olanlar için yabana atılacak gerekçeler de değil. Bunu anlayabiliyorum da… Anlayamadığım bir kesim var ki, o da Covid-19 salgınıyla birlikte otomotiv fabrikalarının tedarik sorununun yaşandığı bir ortamda, değerinin çok üzerinde para ödeyerek galerilerden otomobil satın alanlar…

Galerilerin yetkili satıcıdan sıfırını alıp, üzerine epey bir fiyat farkı koyup; ‘ikinci el sıfır otomobil’ olarak sattığı otomobilleri neden satın alır insanlar? Ayrıca ağırlıklı olarak orta sınıf modeller bu tip satışlarda adı geçen otomobiller. Bu hususta kötü niyetli yetkili satıcıların da olduğunu düşünmekle birlikte, satandan çok alana kızıyorum ben. Nasıl bir aciliyet söz konusudur? İlaç mıdır, bebeğinizin maması mıdır bu? Yoksa yorulan züğürt çenem midir benim?

Otomotiv Distribütörleri Derneği Başkanı Ali Bilaloğlu, bu aydan itibaren tedarik sorununun büyük ölçüde çözüleceğini belirtiyor. Bilaloğlu’nun altını çizdiği bir hususa da sonuna kadar katılıyorum: “Tüketici bir yetkili satıcıya gittiğinde hesabını kitabını biliyor, pazarlığını yapıyor da neden galerilere bu kadar kolay para ödeyebiliyor?”

‘Neden araç satılıyor’u sorgulamak değil amacım. Bunu sorgulamak çok büyük akılsızlık olur. Elbette satılsın, piyasa dönsün, insanlar işlerini korusun. Ama sağlıklı bir piyasa şartlarında olsun. Basiretsiz tüccarın (tüccarın kendisi açısından basiretli) elinde oyuncak olmayan, ağırbaşlı ve işini bilen imajını koruyan, işin ticareti kadar üretim ve sanayisini de konuştuğumuz, ekonominin öncü göstergesi olmaya devam eden sektör olma niteliğinin devam etmesi dileğimiz.

Öncü gösterge demişken…

Uzun yıllardır ekonominin öncü göstergesi olan otomotiv artık bu özelliğini de kaybetmiyor mu sizce?

Otomotiv ticareti en azından son dönemdeki gelişmelere bakıldığında anlık ve suni satıcı-alıcı tepkilerini gösteriyor sadece…

   

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.