Bir ülke için sembol olabilecek nitelikli bir sanayi ürününün başına gelebilecek en talihsiz şey, gereksiz yere siyasallaşmasıdır. Tıpkı TOGG’da olduğu gibi…
2011 yılından 2017’ye kadar sadece konuştuğumuz…
2017’den 2023 Nisan’ı arasında hem çalıştığımız hem daha da çok konuştuğumuz bir proje…
Ve yıl 2025…
Ne!!!
Babayiğit diye diye 15 yıl mı olmuş!!! Yıllar yıllar…
Konuşmaya devam ediyoruz. Bu arada üretmeye de… Ama ne mutlu ki artık ortaya çıkan ürünlerin niteliğini de konuşuyoruz…
Peki ben niye birinci çoğul kullanıp ‘Biz’ diyorum? Bilmem, en ufak bir fikrim yok. Tuşlar direkt öyle yazıyor (!) Psikologlar açıklasın bunu!..
Fikir olarak konunun neresindeydim? Hamasetine takılmıştım… Otomobil üretebilmenin gözümüzde çok büyütülerek, Türkiye’nin otomotivde üretim gücü ve yeteneğinin küçümsenmemesi gerektiği noktasındaydım. Hâlâ da oradayım. Hatta nicelik ve nitelik olarak daha fazlası da olabilir. Türkiye gibi otomotivde bilgi birikimi, tecrübesi çok yüksek olan ve Made in Türkiye etiketli otomobiller kalite sembolüyken, neden yerli otomobiller üretilmesin ki! Bu arada yeri gelmişken bir bilgi notu: TOGG’daki yerlilik payı yüzde 74 düzeyinde.
TOGG’un ilk ürünü olan T10X ile Nisan 2023’te tanıştık. O günden bu yana yollarda ilk bakışta tanıdığımız otomobillerden biri haline geldiği inkâr edilemez. Bana göre ‘siyasallaşma’ sayesinde değil ona rağmen, geçen sürede yaklaşık 80 bin adetle kayda değer bir satışa ulaştı…
T10F İLE TANIŞTIK
TOGG’un ilk cihazı T10X’in ardından geçen Eylül ayında kullanıcılarla buluşturduğu ikinci cihaz T10F oldu. Yazının burasından itibaren ‘cihaz’ diyeceğim. Çünkü TOGG, otomobil dediğimiz ürünü başından beri akıllı cihaz olarak tanımlıyor. TOGG kendini klasik bir otomobil üreticisi olarak değil bir teknoloji firması olarak tanımlıyor. İlk ürünleri de otomobil oldu. Kim bilir belki gelecekte otomobil dışında başka teknolojik ürünleriyle de tanışırız…
T10F, 15 Eylül’de Türkiye’de, 29 Eylül’de Almanya’da satışa çıktı. Avrupa pazarındaki otomobillerin güvenliğinin değerlendirildiği bağımsız Euro NCAP programının tüm testlerinden en yüksek seviye olan 5 yıldız alan T10F, sürekli internetin içinde olan ve uzaktan güncellenebilen bir cihaz…
Ben de bu cihazla İstanbul-İzmir arasında bir deneme sürüşüyle tanıştım. T10F ile tek şarjla iddiasıyla İstanbul-İzmir arasında sevgili arkadaşım Ahmet Çelik ile yaptığımız yaklaşık 450 km’lik sürüş etkinliğinde, kitabına uygun kullanımla ve saatte 90-110 km arasında hızla bu hedefin tutturulabildiğine şahit olduk.
İŞTE 450 KM’LİK MENZİL TESTİ
Denemenin ana amacı menzil testi yapmaktı. Ama cihazın çoğu özelliğiyle de tanıştım. Ayrıca kabin konforunu da deneyimledim. İlk etapta karmaşık bir araç gibi görünüyor. Alışkanlık gerektiriyor. Bizim gibi orta yaşlılar için özellikle… Küçük bir örnek. Ben hala ‘çevirmeli radyo düğmelerinin’ hastasıyım mesela… Elim hep sağda bir yerlere gidiyor… Kas hafızamız beyin hafızamızdan daha sağlam çalışıyor genellikle.
Önce rakamsal broşür bilgileriyle başlayayım: T10F’in 160 kW / 218 beygir güç ve 350 Nm tork üreten T10F RWD (arkadan itiş) versiyonları, iki farklı batarya seçeneğiyle 350 km’ye (52,4 kWh batarya) ve 623 km’ye (88,5 kWh batarya) varan menziller sunuyor. Bu cihaz, hızlı şarj ile 28 dakikada yüzde 20’den yüzde 80 batarya doluluk seviyesine ulaşabiliyor. Bu arada TOGG, Trugo markasıyla Türkiye’de 81 ilin tamamında ultra hızlı şarj cihazlarıyla hizmet veriyor.
Çoğu elektrikli araç kullanıcısında bazen fobi seviyesine ulaşabilen ‘şarjsız kalma korkusu’nun T10F’de hangi aşamada başladığını test ettik. T10F ile İstanbul-İzmir arasında tek şarj yeterli olabilir. Ama yolun yarısında yarım saatlik bir şarjla içinizi rahatlatabilir, sürekli kalan menzil göstergesine bakmak zorunda hissetmezsiniz kendinizi… Biz de öyle yaptık… Bu arada bir şansızlık olarak mola yerine varmadan bizim akıllı cihazın ekranı karardığını da belirtmeliyim. Bu yüzden göstergelere mecburen bakamadık. Benim şansızlığım mı, Ahmet’in mi bilmiyorum (!) Mola verdiğimiz yarı yolda resetleme ile sorun halloldu. Ama riskli bir gelişmeydi tabii…
Yolun yarısında daha yarıya yakın şarjımız vardı. Benim bulunduğum araçta, pardon akıllı cihazda, içimiz rahat etsin diye 20-25 dakika kadar şarj ettirdik. Şarj ettirmeseydik de sürüşü tamamlardık diye düşünüyorum.
Ekipteki birçok kişi de tamamladı…
KLASİK BİR SEDAN DEĞİL
Klasik bir sedan değil. Fastback olarak tanımlanıyor. T10F’teki F de fastback sedana atıf. Lale motifi yatay çizgilerle işlenmiş. V1 ve V2 olarak iki donanım seviyesine sahip. Arka camları karartmalı olan V2, jantlar ve cam çerçeveleriyle V1’den ayrışıyor. Yeni bir direksiyon tasarımına sahip. Kapı kolları daha ergonomik. Kumaş ve materyal kullanımı farklılaştırılmış. Ve tabii ki uçtan uca bir ekran…
MOBİL SERVİSLER DEVREDE
Öte yandan TOGG yetkililerinin verdiği bilgiye göre, servise giren cihazların yüzde 75’i aynı gün içinde çıkıyor. Bildirilen sorunların büyük bölümü de güncellemelerle çözülüyormuş. Küçük çaplı sorunlara müdahale etmek üzere mobil servisler devreye sokulmuş. Mobil servislerin sayısı 38’e ulaşmış.
RENKLERLE TÜRKİYE TURU
505 litrelik bir bagaj hacmine sahip olan T10F’te renk isimleri hayali bir Türkiye turu yaptırıyor. Gemlik, Oltu ve Kula renklerinin yanı sıra Urla ve Mardin renk seçeneklerine de sahip. Urla, Ege’nin dinginliğini ve rafine zevklerini hatırlatması içinmiş. Mardin’in mavi badem şekeri de yeni renge ilham olmuş.
