Toyota Türkiye CEO’su Bozkurt: Vergi sistemimiz dünyayla uyumlu değil
Kocaman bir yılın bitmesine sayılı günler kaldı. Otomotiv şirketleri “bereketli” geçecek bir aralık ayını, muhafazakar öngörüler yüzünden iyi ama beklendiği gibi geçiremedi. Bazı markalar satacak otomobil bulamıyor. Bazıları yılı erken kapadı. Bazı marka yöneticileri de yıl değerlendirmesine başladılar. İlk değerlendirmelerden birini Toyota Türkiye Pazarlama ve Satış AŞ CEO’su ali Haydar Bozkurt yazılı açıklama olarak gönderdi. Açıklamasında Türkiye vergi sisteminin dünyayla uyumlu olmadığını ifade eden Bozkurt’a göre 2019 nasıl geçti, 2020 yılında ne bekleniyor; göz atalım.
Bozkurt öncelikle 2019 yılına nasıl girildiğini ele alıyor:
“2019 yılına başlarken hassas bir sene olacağını tahmin ediyorduk. Pazardaki ekonomik ve konjonktürel gelişmelere göre zayıf başlayan 2019 yılı, 2. yarıyılda devletimiz tarafından alınan önlem, teşvik ve faiz kampanyaları ile birlikte toparlanma sürecine girdi. Sektörümüzün umutlarını tazeleyen bu düzenlemeler ve özellikle yılın son 2 ayında ortaya çıkan pozitif görünüm sonucunda araç alımları bir miktar ivmelendi. Normal olarak gördüğümüz 1 milyon adetlik satış rakamlarından sonra 2018 yılında 620 bin adetlere gerileyen toplam pazar, bu yıl ise 470 binler civarında kapanacak.”
Peki son iki yıldır sürekli gerileyen Türkiye otomobil pazarında Toyota ne yaptı. Bozkurt, bunu da şöyle aktardı:
“Toyota olarak baktığımızda ise pazar payımızı artırdığımızı görüyoruz. Bu artışta her binek modelimizin bir hibrit versiyonu olmasının çok büyük katkısı oldu. 2019 yılını 25 bin adet seviyesinde kapatacağız.”
En az 600 bin araç satılması lazım
2019 yılının ekim ayına kadar konuşulan istihdam kaybı, üretim durdurulması, vardiya itali gibi negatif yaklaşımların tekrarlanmaması için neler gerektiği konusunda da görülerini ifade eden Bozkurt, şunları söyledi:
“Otomotiv sektörünün bir dizi sıkıntı yaşamaması için yıllık minimum satış rakamının 600 bin seviyelerinin altına inmemesi gerekiyor. Bu rakamların altındaki satışlar otomotiv sektöründe bir dizi sıkıntıya neden oluyor. Mevcut şartlarda; otomobil satışlarını etkileyen iki temel faktör olduğunu görüyoruz. Bunlardan biri kur diğeri faiz oranları. Kurlar, araçların maliyetinden yola çıkarak doğal olarak fiyatını belirliyor. Ayrıca tüketiciler ülkemizde otomobil alımında kredi kullanmayı tercih ediyorlar. Böyle olunca; otomobil alımında kredi faiz oranlarının önemi ortaya çıkıyor. Bu durumda; kredi faiz oranlarının yüzde 1’ler ve altında olması tüketicilere cazip bir ortam yaratıyor.”
Bozkurt, otomobil vergilendirme sisteminin de değiştirilmesi gerektiğini belirtiyor:
“Bunun yanında ayrıca vergilendirme sistemimizi de konuşmamız gerekiyor. Tüm dünyada uygulanan sistemler incelenerek ve otomotivin 5-10 yıl içinde gideceği yöne bakılarak bir vergi sistemi ortaya konulmalı diye düşünüyorum. İlk bakışta çok zormuş gibi görülebilir. Ancak akademik çalışmalar yapılarak, yurt dışındaki örnekler incelenerek, hepsi belli formüllere dayandırılarak en adil sistemin getirilmesi mümkün.
Vergi oranlarının yüksek olduğu ortada; ancak bu duruma bir başka açıdan da bakmamız gerekirse, vergi sisteminizin dünyayla uyumlu olmadığı ortada. Motor hacmine dayalı bir vergi sistemi artık dünyada terk edilmiş bir sistem olarak duruyor. Dünyanın birçok ülkesinde ve özellikle Avrupa’da vergilendirme motor hacmi yerine CO2, NoX ölçüm değerleri ve yakıt tüketimi üzerinden alınıyor. Bu sistem teknolojinin de önünü açan güncel bir sistem. Dünyada otomotiv teknolojisi bambaşka bir yöne giderken, bizim de vergi sistemimizi, teşvik ve ihale uygulamalarımızı, artık bu 1.6 altı/üstü ‘takıntısından’ kurtarmamız acilen gerekmektedir.
Eskiden, bir otomobil 1.6 litre üzerinde bir motor hacmine sahipse, “lüks” araç olarak kabul edilmekteydi, vergi uygulamaları da buna göre düzenlenmişti. Lüks olarak tabir edilen hemen hemen tüm markaların 1.6 motor seçeneği oluştu. Uzun yıllar boyunca da bu “lüks” markalar, düşük vergi diliminden faydalanarak otomobil satmaya devam ettiler. Eskide kalan 1.6 motor takıntımızdan kurtulmamızın zamanı geldi. Özellikle de 2021 senesinde Avrupa’daki yeni emisyon regülasyonu da devreye girince, birçok otomotiv firması, daha farklı motor seçenekleri ile ürünlerini sunacaktır.”
2020 yılında Türkiye’de kaç araba satılacak?
Tüm bu gelişmeleri göz önüne almamız ve konjonktürel şartların da aynı olduğunu düşünürsek 2020 yılında ülkemizdeki toplam otomotiv pazarının 550 bin adet civarında olacağını tahmin ediyorum. Toyota olarak 2020’deki satışlarımızın da yılı 39 binler seviyesinde kapatacağını öngörüyorum.
- Aytemiz Petrol yeni genel müdürü BP’den
- Yeni VW Caddy yola yaklaşıyor, işte ilk tasarım detayları
- Toyota Türkiye CEO’su Bozkurt: Vergi sistemimiz dünyayla uyumlu değil
- Bomontiada’da Mercedes Benz test sürüşü fırsatı
- Subaru dizel bitti! Yeni hibrit Forester fiyatı ve özellikleri
- Mercedes E serisi 1.6 dizel otomatik ile yola çıkıyor
- 400 milyon Honda motosiklet aşkına
- Tofaş Türkiye veri tabanı Huawei mühendislerine emanet
- Hyundai her yıl 10 milyar dolar ayırıp bu modelleri üretecek
- Zorunlu trafik sigortası fiyatları
- Hibrid Forester e-Boxer Euro NCAP testini geçti
- Kia Aralık kampanyası; Bütün modellerde kredi desteği
- Yeni Captur 2020 Euro NCAP notu açıklandı
- Kasım raporu açıklandı hangi markalar çok sattı
- Aralık Honda kampanyası: Sıfır faizli kredi ile CR-V
- Türkiye otomobil satışları nasıl yükseldi, Aralık’ta ne olur
- Yeni Clio V ilk ayda 9 bin sattı liderliğe çıktı, yeni 208 peşinde
- Yeni Honda City Sedan tanıtıldı, Türkiye’ye gelecek mi?
- Mercedes küçük SUV yeni GLA gün sayıyor
- İlk elektrikli Seat fiyatı Almanya’da ayda 145 Euro