Türkiye’ye hiç gelmeyen küçük Peugeot

Bu otomobili sevecek misiniz? Küçük, değişik ve yıllar önce yola çıktı. Türkiye’ye fiyat-performans kriteri nedeniyle ithal bile edilmedi. Bu otomobil Türkiye’ye hiç gelmeyen bir Peugeot.
Küçük ama kayar yan kapıları ile şehir içi için iyi bir çözümdü. Fransa’da ve bazı Avrupa ülkelerinde halen yollarda dolaşıyor. Türkiye’de mi? En azından 3 adet olduğunu tespit edebildik. 
Yıllar önce 2002 Paris Otomobil Fuarı’nda ilk kez sergilenmişti. Sesame adı ile yollara çıkması planlanan bu küçük Peugeot, bu ismin Amerikalı bir inşaat şirketine patentli olmasından dolayı fazla ilerleyemedi. 
Daha sonra markanın rakamlı model isimleriyle ilerlenmek istendi. Otomobile isim olarak “2002” adı düşünüldü. Fakat bu da bir BMW modelinde kullanıldığı için bundan da vazgeçilmek zorunda kalındı. 
Bunun üzerine Peugeot’nun rakamlardan oluşan modellerine entegre edildi. 107 adıyla B HB bir Peugeot olduğundan, 1007 adı üzerinde yoğunlaşıldı.
007 James Bond ile olan benzerlikten dolayı az daha bu isimden de vazgeçiliyormuş. Peugeot 206 ve Citroen C3 modellerinde kullanılan platform üzerine inşa edilen Peugeot 1007, ömrü boyunca 123 bin 900 adet üretilmiş.
İlginç görünen tasarım bir Fransızın imzasını taşımıyor. İtalyan tasarım stüdyosu Pininfarina tarafından çizilmiş bu küçük otomobil.
Dar alanlarda büyük pratiklik sağlayan ve arkaya doğru kayarak açılan kapılar, otomobilin 113 kg daha ağırlaştırmış.
1007, Euro NCAP güvenlik testlerine alınmış. 37 puan üzerinden 36.1 gibi yüksek puan ortalaması elde eden 1007, listede güvenli olarak yerini almış.
Araca girip çıkmada pratiklik sağlayan kayar kapıların bir de sorunu vardı: Elektrikli olarak bir tuşla sürücü tarafından açılabilen bu kapılar ayrıca manuel olarak da kontrol edilebiliyordu. Kapılar saatte 5 km hızın üzerine çıkıldığında veya 20 derecelik bir eğimde otomatik açılma özelliği çalışmıyordu. Fakat bu kapılar her zaman manuel olarak açılabiliyordu. Bu nedenle güvenlik zaafiyeti dedikodularına da konu olmuştu.
Gelelim bu otomobilin Türkiye hikayesine. O dönemdeki Peugeot yönetimi, bu otomobili ithal etmeyi gerekli görmedi. Ama az da olsa bu araçtan Türkiye’ye geldi.
Resmi olmayan bilgilere göre üç gri 1007 geldi ülkemize. Yol kenarında park halinde olmasına rağmen ilginç boyut ve detayları dikkat çekiyor. İlk baktığınızda bu otomobil ne ki dedirtecek kadar yabancı.
Biraz yaklaşıp öndeki aslanlı logoyu görünce Peugeot olduğunu anlıyorsunuz. Arkasına dolaştınızda ise modelin ismini görüyorsunuz. Tahmin edemezsiniz.
Oldukça kısa ama bir o kadar yüksek ve bu da yetmezmiş gibi kapı kolları ters tarafta bir otomobil…
Bu değişik otomobillerden biri  İzmir  oto sanayide bir Peugeot özel servisinden hizmet alıyor.
Bu otomobil sürprizlerin aracı. 1007’ye dair ilk izlenimim uzaktan kumandalı ve sürgülü kapılarıyla modern, dışarıdan bakıldığında belli olmayan geniş bir iç hacim ile adeta “Şaşırttım mı” diye fısıldıyor.
Küçük otomobil üç farklı motor seçeneği ile yollara inmiş. Bunlar 1.4 lt ve 1.6 lt benzinli ile 1.4 lt dizel motorlardı. Yarı otomatik şanzımanı “yutkunmalı” olarak tanımlanıyordu. Vites geçişleri oldukça yavaştı ve pek sevilmemişti. Standart donanımında ESP, ABS, fren destek sistemi, 8 hava yastığı gibi günümüzde bile geçerli teknolojiler vardı.
Otomobil tarihinde yer alan farklı otomobillerden biri olarak kayıtlara geçti. Türkiye’ye gelse tutar mıydı bilinmez ama fiyat odaklı ülkemizde önemli bir pay alacağını söylemek mümkün olmasa gerek.

 

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.