Volvo XC 40; BMW X1, Mercedes GLA, Audi Q3 modellerine rakip olarak geliştirilen yepyeni bir model. Ve şu sıralar Volvo’nun keyfi yerinde görünüyor. Volvo XC 40’ı bu yarışta öne çıkarabilecek özelliklerine geçmeden kısaca marka ve ürünün felsefesine odaklanabiliriz…
Volvo Çinli patronaja (Geely Grup) rağmen tıpkı Land Rover’da (Hintli Tata bünyesinde) olduğu gibi temel marka değerlerinden ödün vermiyor. Köklü İsveç kültürüyle 2000’lerin başında yakalanan kitlesel modellere odaklanma yaklaşımı en verimli dönemini yaşıyor olmalı. XC40 için de bu geçerli; kompakt boyutlarda premium bir SUV modeli ile daha büyük 2 SUV modeli ile ulaşılamayan bir hacme ulaşılabilir…
İstanbul’da bir haftaya yakın Balat’ın dar sokaklarından, tarihi yarımadada trafiğe; otoyoldan Anadolu yakasında caddeye kadar farklı farklı mekanlarda gördüğü ilgi -fiyatlardan bağımsız olarak- aslında bunu gösteriyor. XC40, Volvo’nun yeni kompakt modüler araç mimarisi (CMA) üzerinde üretilen ilk model. Gelecek tüm 40 serisi kompakt modellerin temeli.
XC40 için XC90 ya da XC60 modellerinin küçüğü demek doğru olmayabilir. Yalın, karakteristik çizgilerle aşırı iddialı olmaktan uzak; ama sürücüsüyle başbaşa kaldığında teknoloji, sürüş keyfi ve yol güvenliği konularında modası kolay geçmeyecek bir çıtaya ulaşmış durumda.
Modern çizgiler taşıyan tasarım giderek büyüyüp her sınıfa giren SUV standartlarını yansıtıyor; fazlası ise 1658 mm’e ulaşan yüksekliği ve 1863 mm’ye varan genişliği ile sınıfındaki en yüksek ve geniş araç… Yoldışında iddialı bir model; abartısız 4425 mm. uzunluğu ile de şehir içinde uyumlu.
Volvo XC 40, kişiselleştirme konusunda premium diğer modeller gibi geniş seçenek sahibi. 3 farklı donanımda ek birçok paketle yola çıkıyor.
Otomobil dış tasarımda öne çıkarmıyor gibi görünse de birçok güvenlik ekipmanı ile çepeçevre durumda; yayaları koruma da çok etkili radarlar; kendi kendine park edebilmeyi destekleyen sensörler ve dahası 360 derece görüntü sağlayan kameralar ve daha fazlası…
Volvo XC 40 arka tasarımda önden daha keskin ve özgün hatlara sahip; dışa doğru tasarlanan bagaj hem klasik Volvo çizgilerini yaşatıyor hem de daha geniş bir bagaj alanı sağlıyor.
Alta doğru genişleyen yapısına rağmen hantal değil tekno görüntüsü öne çıkan bir arka tasarım dikkat çekiyor.
15-20 yıl önce kullandığımız Volvo’larda dönüş yarı çapı, direksiyon sertliği gibi karakteristik özellikler vardı. Ve Mercedes, BMW, Audi karşısında Volvo rijit kalırdı. En yeni Volvo olarak XC40’ın daracık Balat sokaklarında yüksekliğin güveni ile birlikte B sınıfı bir otomobil rahatlığı sunduğunu söyleyebiliriz.
Temeli teknoloji olan bir gelişimden söz ediyoruz. Peki kör nokta uyarı sistemi gibi onlarcasının mucidi olan bu marka; kompakt SUV segmentinde birçok yol güvenliği, bağlantı ve eğlence-bilgilendirme teknolojilerini sıradana kılmaya hazır gibi.
Yeri gelmişken kısa bir tasarım detayı; kokpitte bulunan 4 hava üfleci Lincoln ve Cadillac modellerini hatırlatırcasına şık
Yeniden teknolojiye dönelim; sınıfında en donanımlı model olabilecek XC40’da Pilot Assist Sistemi, City Safety, Yoldan Çıkma Önleme ve Engelleme, fren desteği ile Kavşak Uyarısı ve sürücülerin dar park alanlarında manevra yapmalarını kolaylaştıran 360 derece kamera özelliği akla ilk gelenler arasında.
XC modellerinde kullanılan 12 inçlik dokunmatik geniş ekran kompakt premium SUV segmentine taşınmış durumda. Sensus bilgi ve eğlence sistemi pratik; aynı zamanda otomobilin birçok fonksiyonuna erişimi kolaylaştırıyor. Sezgisel dokunmatik ekranlardan sesli kontrole kadar kullanım imkanı sağlıyor. Düğme sayısı az tutulmaya özen gösterilmiş.
12.3 inçlik sürücü ekranı ve 12 inçlik orta dokunmatik ekran var; dijital sürücü ekranı, otomatik olarak etraftaki ışığa göre ayarlanıyor ve sürücü için en önemli olana göre öğelerin boyutlarını değiştiriyor. Otomatik olarak sürücüye kullanışlı ve ilgili bilgileri gösteriyor.
Otomobil arkada rahat bir oturma alanı sağlıyor; yolda ise yarı otonom özellikleri ile örneğin 65 ile 140 Km/s arasındaki herhangi bir hızda, yoldan çıkma durumunda, emniyet kemerlerini otomatik olarak milisaniyeler içinde kilitleyerek tepki gösteriyor ve koltuklarda bulunan özel bir sistem ile darbeyi emerek yolcuların omurgasının zarar görmemesini sağlıyor.
Sade iç mekânda kapı içlerinde ve koltuk altlarındaki zekice tasarlanmış alanlar, kablosuz şarj ünitesine sahip özel bir telefon bölümü gibi detaylar var. Ama iç mekanda kapı içi halıfleks kaplama gibi bazı malzemeler yerine daha iyi bir malzeme tercih edilebilirdi.
Harman/kardon , başarılı yalıtımla birlikte hem müzik hem de telefon konuşmalarında stüdyo tadında ses sağlıyor.
Bir güvenlik teknolojisi detayı daha; otomobilleri, yayaları, bisikletlileri ve hatta büyük hayvanları belirleyen XC40, sürücüyü uyarıyor, aynı zamanda yerinde ve hızlı bir tepki için frenleri ve ön emniyet kemerlerini hazırlıyor. Bu sistem ara sokaktan yola katılmalar, park yerinden caddeye dahil olmalar esnasında da çok başarılı bir şekilde devreye giriyor.
XC40’la birlikte Volvo On Call uzaktan erişim ve kontrol sistemi devreye girdi. Volvo On Call bir uygulama ile kullanabiliyor ve uzaktan telefonla otomobile erişim sağlıyor; binlerce kilometre öteden otomobilin kapılarının açmaya, çalıştırmaya olanak sağlıyor. Yakında kargo teslimatı bir seferlik bir kod kullanılarak otomobilin içine yapılabilecek.
Volvo XC 40’da bulunan Pilot Assist, yarı otonom sürüşü destekleyen ve çeşitli teknolojileri bir araya getiren bir sistem. 50 Km/s’nin altındaki hızlarda, Pilot Assist hız sabitleyici ile birlikte çalışıyor ve otomobili şeridinde tutmak için direksiyona etki ediyor.
XC40, 150 D3 ya da 190 HP-4×4 D4 (test otomobilimiz bu motora sahipti) 4 silindirli dizel ya da 3 silindirli T3 1.5 litre 156 hp düz vites veya T4, 2 litre 4 silindirli 190 HP 4×4 benzinli motor seçeneklerine sahip. 8 ileri Geartronic şanzıman, 3 farklı kullanım modu da sunuluyor.
Volvo XC40 fiyatları 275 bin TL’den başlıyor ama T4 AWD Benzinli modelde üst donanımlarla 383 bin TL’ye ulaşıyor. Dizelde 336 bin TL’den başlayan fiyatlandırma 460 binlere varıyor. Rakiplerine karşı fiyatta önemli avantajlar taşımıyor.
