Yapma bay başkan
Amerika Birleşik Devletleri, serbest ekonominin membaı. Dünya ekonomisinin lideri. Ancak Trump beyefendi başkan olduğu günden bu yana hayata geçirdiği tuhaf uygulamalarına bir tane daha ekleyerek Alman lüks otomotiv markalarını ABD’de paralize edeceğini ifade ediyor. Gümrük duvarlarını artırma tehdidinde bulunuyor. Mercedes ve BMW’nin ABD’de fabrikası var ve buna rağmen sıkıntı yaşayabilecekler. Çünkü ithal ettikleri malzeme de (örneğin çelik) aşırı vergilendirmeye tabi tutulabilir. Kendisi de aslında Alman kökenli olan bay Trump, Mercedes, BMW, Audi’yi ABD’den silmekten falan bahsediyor.
Serbest ekonomi nerede
Bir başka otomotiv devi Toyota, Meksika’da fabrika açmayı planlıyor, hemen salvo geliyor, açamazsın, vergi koyarım haaa! Bu yaptığınla serbest ekonomiye rahmet okutuyorsun bay başkan. İsrail’i Filistin’i karıştırdın, Suriye’yi karıştırdın, şimdi de ekonomiyi karıştırmaya ve bir dünya krizine mi oynuyorsun? Bir uluslararası ilişkiler mezunu olarak bilirim ki ABD
kendi yönetimiyle ilgili tüm dünyada yayınlanan metinleri çevirtir ve başkana sunar. Ben de mesaj olarak diyorum ki “Bay başkan yanlış yapıyorsun, gel vazgeç vergiyle koca markaları tehdit etmekten.”
Marka güçtür
Avrupa Birliği’ni sürükleyen ülke olarak Almanya’nın ne kadar güçlü markalara sahip olduğunu, markaları ne kadar güçlüyse o ülkenin de o kadar güçlü olacağını daha önceki yazılarımızda ifade etmiştik, tekrar tek tek saymayalım ama Mercedes – Benz bütün dünyada Mercedes – Benz’dir, BMW, Porsche ve Audi de öyle. Premium ürünlerdir, nazar etme ne olur, çalış senin de olur bay başkan. Kendi otomotiv sektörlerinin ürünlerini yeterli bulmuyor demek ki vatandaşların ve ülkendeki lüks oto segmentinin yüzde 90’ını Alman markaları elde etmiş. Başarılı markaları tehdit etmek yerine, başarıları nereden kaynaklanıyor araştırın bence… Doğru mühendislik, çağı takip, trend yaratmak, kaliteli üretim bir kısmı örneğin…
Amerikan rüyası bitiyor mu?
ABD başkanları farklı kişiler olsa da, hepsi uzun vadeli olarak çok önceden hazırlanmış bazı politikaları sürdürmeye gelir, mecburen savaş açmaları gerekir. Örneğin, “War is good for business” derler, yani savaş iş hayatı için iyidir. Üzüntü verici. Bay başkan ise korumacı politikalarla ABD’nin en belirgin özelliklerinden birini çöpe atıyor. “Ekonomi ve ticaret serbesttir.” Ülkeniz tartışmalı politikalarınız sayesinde bir “serbest ekonomi” değildir artık. ABD’nin “fırsatlar ülkesi” olması ekonomisinin hızı, serbestiyeti ile mümkün ve bu yavaş yavaş tarih oluyor sanki… Yazık gerçekten…