Yerli otomobil için 3 önemli gelişme

Dünyada yola çıkan yaklaşık her 1000 araçtan 17’si Türkiye’de bulunan fabrikalarda üretiliyor. Bu rakamın mevcut yatırımlar içerisinde 50’e bire kadar yükselmesi mümkün. 1.7 milyon adete ulaşan üretim ve 29 milyar dolara yaklaşan ana sanayi ihracatıyla otomotiv sektörü Türkiye ekonomisinin lokomotifi konumunda, fabrikaların tamamına yakını uluslararası bir şirketin ortaklığı şeklinde faaliyet gösteriyor. Bu büyüklüğe rağmen ‘Neden yerli bir otomobil markamız olmadı’ tartışması uzun yıllardır sürüp giderken 2017 Mayıs ayında yeniden ‘süreç ve kavram’ kazandı. Hedef 2021 yılında yola çıkabilecek otomobil(ler) üretilmesi. Peki süreç nasıl işliyor?

Bu hafta 2 farklı kurumdan yapılan 2 farklı açıklama, 3 yeni gelişmenin olabileceğinin habercisi oldu.

Önce CEO başlayacak, sonra şirket kurulacak

Bilindiği gibi geçtiğimiz Kasım ayında Anadolu Grubu, BMC, Kıraça Holding, Turkcell ve Zorlu Holding’ten oluşan “Türkiye’nin Otomobili” Ortak Girişim Grubu kuruldu. Bir süredir bu şirketin kurulumu ve yönetimi merak konusu. Dün OSD 44. Genel Kurulu’na katılan Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü, yerli otomobilde teknik ve mali analiz çalışmasının bitmek üzere olduğunu belirterek, 5 şirketin ortaklığında geliştirilen konsorsiyuma bağlı olarak Nisan ayı içinde şirket kurulumunun gerçekleşeceği, Mart ayı bitmeden de şirketin CEO’sunun belirlenip atamasının yapılacağını duyurdu. Nobel ödüllü ilk Türk bilim adamı Prof. Dr. Aziz Sancar’ın yeğeni Metin Sancar da proje direktörü olarak görev yapacak.

EPDK şarj istasyonları taslağı hazırladı

Türkiye’nin Otomobili projesi elektrikli teknolojilere dayalı olursa bu konuda önemli bir altyapı ihtiyacı bulunuyor. Enerji Bakanlığı’na bağlı EPDK bunu kapsayacak şekilde Elektrikli Araçların Şarj İstasyonuna İlişkin Usul Ve Esaslar Taslağı hazırladı.

Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) Başkanı Mustafa Yılmaz, ortak girişim grubu tarafından üretilmesi planlanan yerli otomobilin elektrikli olması halinde sektörün ve mevzuatın buna hazır olacağını belirterek, “Yapılan çalışmalar sonucunda Elektrikli Araçların Şarj İstasyonuna İlişkin Usul Ve Esaslar taslağını hazırladık. Önümüzdeki süreçte hızlı şekilde taslağa son şeklini verecek ve kamuoyu görüşüne açacağız.” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın otomobili üretecek gruba yönelik, “Doğrudan hibrit ve elektrikli yerli otomobil üretmeye yönelmek isterlerse daha da memnun oluruz.” ifadelerinden yola çıkan EPDK, bu alanda dünyadaki gelişimleri takibe aldı.

Başkan Yılmaz, elektrikli araç şarj istasyonlarıyla ilgili yurt dışında yapılan mevzuat düzenlemelerini incelediklerini ifade ederek, “Bu konudaki iş modellerini, bu modellerin hangilerinin başarılı olduğu ve hangilerinin Türkiye’de uygulanabileceğini araştırıyoruz. Dünya pazarında geliştirilen hızlı şarj sistemleri, akıllı şarj istasyonları gibi yeni teknolojilerin sektörü ve elektrik dağıtım şebekesini nasıl etkileyeceğiyle ilgili çalışmalarımız devam ediyor. EPDK tarafından desteklenen Ar-Ge projelerinden Dağıtıma Gömülü Sistemlerin Etki Analizi ve Optimizasyonu projesi de elektrik dağıtım şirketleri tarafından tamamlandı. Bu projeyle elektrikli araçların yaygınlaşması durumunda şarj altyapısının enerji ihtiyacını karşılamak üzere bağlanacağı dağıtım şebekesinde meydana gelecek etkiler de inceleniyor.” değerlendirmesinde bulundu.

Elektrikli araçlarla birlikte şarj istasyonu sayısının da artacağına dikkati çeken Yılmaz, Türk Standardları Enstitüsü ile görüşerek söz konusu istasyonlarla ilgili yayınlanmış standartlar hakkında bilgi alındığını anlattı.

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.