Ama duble yollarımız var!

Geçenlerde bir arkadaşım “Türkiye’de direksiyona atlayıp uzun yolculuklar yapmak mümkün değil” demişti. Ben olası tehlikelerden bahsetmesini beklerken, olayın en büyük nedeninin maddi olduğunu söylemişti: “Mesela Amerikan filmlerinde 18 yaşındaki genç ‘kendini bulmak’ için, atlıyor arabaya ülkeyi baştan başa katediyor. Bu artık o kültürün bir parçası haline gelmiş. Düşünsene Türkiye’de 18 yaşındaki bir genç ülkeyi dolaşacak parayı nereden bulacak? Arabayı bir yana bıraktım, bir depo benzin veya motorin kaç para. O parayı bulabilenin de öyle felsefi arayışları yoktur zaten. O yüzden Türkiye’de hiçbir zaman gerçek anlamda bir yol filmi olmaz.”

Adamlarda ‘road trip’ adıyla bir turizm çeşidi haline bile gelmiş… Filmlere adını vermiş. Mesela biraz mürekkep yalamış herkes, şimdi kullanımda olmayan Amerika’nın 3.940 kilometrelik Route 66’sını, bu yolda geçen filmleri, dizileri, romanları, şarkıları az çok duymuştur.

Ben işin Türkiye’de sosyal, kültürel açıdan yapılabilirlik kısmını düşünürken, arkadaş maddiyat kısmına da dikkat çekiyor. Çok da doğru bir noktaya parmak basıyor.

Ben yine de işin parasal boyutunu geçiyorum.

Hayal bu ya…

Bir otomobilin direksiyonunda. Yollara vuruyorum kendimi. Koca yok, sevgili yok, arkadaş yok, çoluk yok, çocuk yok…

Kilometrelerce tek başına… Doğuya, batıya, kuzeye, güneye… Yalnızlığı değil, ama ‘geçici olarak’ tek başınalığı yaşamak istediğiniz dönemlerden biri.

Bir şort, atlet bir tişört ile… Tamam tamam şansımı zorlamayayım. Bir pantolon, bir kısa kollu tişört ile…

En uzun fıkra gibi…

Bunu yapmamda hiçbir yasal sınırlama yok değil mi?

Yapanlar vardır. Ama ben yapabilir miyim?

Hayır.

‘Hayır’ kelimesini kullanırken, bütün cesaretli insanlar gözümün önünde saygı geçidinde bulunuyor.

Her şeyi yapmakta özgürüz.

Mi acaba?

Bu sihirli kelimenin tanımı nedir?

Kimseye zarar vermeden istediğimizi yapabilmek…

Kağıt üzerinde yapabileceklerinizi pratikte yapmanızın önüne ‘töresel, yöresel vs’ nedenler geçiyorsa; sadece kadın olarak değil, erkek olarak da sürekli bir güvenlik endişeniz varsa; etrafınıza sürekli olarak mobil parmaklıklar örülüyorsa…

Gece araba kullanırken erkek efekti vermek için hâlâ saçlarımızı toplarken ya da şapka takmak zorunda kalırken, hangi özgürlükten bahsediyoruz ki biz…

18 bin kilometre duble yol yaptın da bana mı yaptın!

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.