Ben sana otomobil sahibi olamazsın demedim ki…

Bodrum Akyarlar’a yakın küçük bir Migros. Önünde 15-20 aracın park edebileceği büyüklükte, aslında küçüklükte bir alan var. Ancak sirkülasyon o kadar fazla ki, 1-2 dakikada bir araçlardan biri girip biri çıkıyor. Kimse içeride uzun kalmıyor, çoğu müşterinin amacı o gün için eksik birkaç parça bir şeyi alıp çıkmak zaten. Park eden otomobillerin ağırlıklı yeni nesil olduğunu, çoğunun lüks sınıfına girdiğini, içindekilerin de medeni ve eğitimli göründüğünü söylememe gerek yok…

Ve de ezici çoğunluğu 34 plakalı…

Biz de ailecek önündeyiz o sırada. Bir aracın çıkmaya hazırlandığını farkedince beklemeye başladık. Tam o çıkar çıkmaz, başka bir araç hemen onun yerine girdi. Hem de bizim beklediğimizi görmesine rağmen. Bir gün önce benzer bir durumu o dünya güzeli Gümüşlük’ün otoparkında da yaşamıştık.

Sonrasında tatilimden 20 dakika kadar feragat ettim ve izlemeye başladım. Diğer sürücüler ne yapacak diye… Benimki yanıtını bildiğim, hepimizin bildiği bir soruyu sormak gibi.

Aynı hikaye…

20 dakikalık istatistik çalışmamı bilimsel kabul eder misiniz bilmem ama en azından bir fikir verebilir. O kısacık sürede tam 13 sürücü bizim yaşadığımızın aynını yaşadı. Hatta bir sürücünün -içinizde kalmasın, dalganızı geçebilirsiniz, o bir kadın sürücüydü- girmeye çalıştığı 3 farklı yere ondan hızlı davranan diğer üç sürücünün girmesiyle yüzünde beliren isyan ifadesini görmeniz lazımdı.

Bu işin raconu da sanırım etrafına hiç bakmadan, farketmiyormuş gibi yapmak; sonrasında da ‘aaa görmedim pardon’ demek. Bu ‘pardon’ da tabii biraz duyarlı olanından. Çok nadir yani…

Evet çok ilginç değil, hepimiz defalarca yaşamışızdır böyle bir olayı. Her seferinde de hiç yaşamamış gibi tepki vermişizdir. En azından içimizden… Kimsenin de pek sesi çıkmaz çünkü. Nasıl çıksın ki? İşin ucunda ölüm bile var.

Otopark kavgaları tam bir kriminal olgu haline gelmiş durumda bu ülkede. ‘Tanrı misafiriyim’ deyip kapısını çalsanız sizi yatılı bile ağırlayabilecek insanların içinden ne Frankenstein’ler çıkıyor. Var mı bilmiyorum ama Türk Ceza Kanunu’nda sadece otopark kavgalarına ilişkin özel bir bölüm olmalı. Google’dan ‘otopark kavgası’ diye arama yaptığımda konuyla ilgili tam 550 bin haber başlığı düştü önüme… Bu kavgalarda ölümler de meydana gelir maalesef. Daha iki gün önce Kadıköy’de örneğini yaşadık böyle kavgalardan birinin ölümle sonuçlananını.

Değer mi? Tabii ki değmez…

Zaten biz de değmez deyip, içimize atıyoruz her şeyi…

Önümüzdeki otoparklara bakarız artık!

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.