Eski otomobilleri alıp, yenilemek ve onlarla eskiyi yaşamak ayrı bir keyif anlamına gelir, bilenlere. Günümüzün neredeyse birbirinden farksız plastik otomobilleri yerine, her biri ayrı yalınlık içeren ama artık emekliye ayrılmış ahşap, deri ve kumaş birleşimleri. Motorunda yağ kokusu olan eskiler.
Bu tür otomobillerden birini İzmir’de bulduk. Kısa bir değerleme çalışması sonrası satın aldık, gönül rahatlığı ile yola çıkabilecek hale getirmek için hazırlıklara başladık.
Çalışmalara geçmeden Opel’in orta sınıf modeli Ascona’yı hatırlayalım.
Opel’in D segmenti sedan model tarihinde inkar edilmez bir yeri olan Ascona modeli, adını İsviçre’deki bir gölden alıyor.
1970 ile 1988 yılları arasında üç jenerasyon olarak üretildi.
1988 yılında yenilendiğinde ise yola Vectra adıyla devam etmesine karar verildi.
Vectra adı da onun değişim hızını kesmedi ve sonrasında Insignia’ya evrimlendi. Ama biz bunu bir yana bırakalım…
Restorasyon için farklı marka ve modelleri araştırırken önümüze Opel Ascona önerisi geldi. Başarısı hala devam eden bir sınıfın eski üyesini araştırmaya başladık.
1985 model Opel Ascona ilk bakışta bize şunları söylüyor: ‘Gösterişsiz, sade ve gerçekçi bir işlevsellik benim karakterimdir. Yakışıklı olmasam da yola çıkacaksan bana güven. Sana yol tutuşu, yakıt ekonomisi, rahatlık ve varacağın yere güvenle varmanı sağlayacak özelliklere sahibim. Ötesine de gerek yok.’
Sanki bir Rus Lada’sı veya Bulgar Moscowich’i gibi değil mi?
Birkaç alternatif sonrası 1985 model bir Ascona’yı satın aldık. Dizel motorlu 1985 model Opel Ascona ‘nın yeniden hayata dönmesi için kolları sıvadık. Ascona’nın “toplanabilecek” halde olduğunu belirleyince sahibini aramaya başladık. Araştırmamız sonucu Ascona’nın sahibi hanımefendiyi bulduk ve hikayesini dinledik…
“1985 yılında üretilen Ascona, Almanya’dan bir ‘gurbetçi bir Türk‘ tarafından satın alınmış. Gurbetçi aile yeni otomobiliyle aynı yıl Türkiye’ye dönüş yapmış. O dönemin yasaları gereği Türkiye’de satma hakkını (Permi hakkı) kullanmış. Otomobili 1986 yılında ikinci sahibi olarak hanımefendi satın almış.
Ascona 1986 – 2017 yılları arasında İzmir’den Karaburun ilçesindeki yazlığa gitmek için kullanılır. Ascona bu sürede iki kuşağın büyümesine tanıklık eder. Yorulan ve artık kenara çekilme vakti geldiği düşünülen otomobil, dizel ve tamamı mekanik bir araç olduğu için “emekliliğine” razı olur. Hiçbir elektroniğe sahip olmayan bu Alman tankı İzmir’de bir sokakta üzeri örtülerek, yalnızlığıyla başbaşa kalır.
Bizim bir mottomuz var. Bu da “Otomobiller yollara aittir”. Yol kenarlarında ölmeyi beklercesine sahipsiz kalan her otomobil veya araç için hep üzüntü verici bir durum gibidir halleri. Bu düşünce ile yola çıkarak satın almak için çok uzun süre dil döktüğümüz bu sarı Ascona’yı sahibinden almayı zor olsa da başardık. Şimdi onu hayata geri döndürmek için uzun ve zorlu bir süreci başlattık.
DEVAM EDECEK
