Türkiye uzun süre sonra otomotivde uluslararası bir lansmana ev sahipliği yaptı. Citroen’in yeni modeli C4 X’in dünya premieri Danimarka Kopenhag ile birlikte İstanbul’da gerçekleşti. Aynı dakikalarda başlayan iki merkezli lansmanda Citroen CEO’su Türkiye’deki lansmana katıldı. Lansman sonrası bir grup gazeteci ile yuvarlak masaya oturan CEO, soruları cevapladı.
Citroen CEO’su Vincent Cobée‘ye çip krizi, hammadde yokluğu, lojistik sıkıntıları gibi nedenlerle aksayan üretimin ve oluşan otomobil kuyruklarının ne zaman sona ereceğini sordum. Biri kısa biri uzun iki yanıt verdi:
Otomotiv sektörü kaos içinde kalmayı sürdürecek
“Basit cevap olarak şunu söyleyebilirim ki; otomotiv sektörü görünen gelecekte halen kaos içerisinde olmayı sürdürecek gibi… Pandemiyi yaşadık, çip krizini yaşıyoruz; yakın zamanda lojistik sorunları yaşadık, hammadde fiyatları sorun var ve bunların üzerine bir de Avrupa’daki ekonomik kriz eklendi. Bunu söyleyince karamsar bir yapı ortaya koyduğumu düşüneceksiniz.
Ancak bizim arkamızda Stellantis Grubu var. Dünyanın en büyük ve en yetkin otomotiv gruplarından bir tanesi. Hem lojistik, hem kalite, hem üretim, hem de aktif ve reaktif yönetim anlamında…
Biz insanların beklentilerini önceden görmeye, teknolojiyi önceden görmeye ve bunu onların ulaşabilecekleri şekilde sunmaya çalışıyoruz. 2 yıl önce Ami’nin global lansmanını yaptığımızda çıldırdığımızı düşünüyorlardı fakat bireysel mobiliteyi yüzde 100 elektrikli şekilde getirebilmenin bir çözümünü sunduk.
Aynı şekilde C4 X’te de bunu görüyorsunuz, hem geniş, ferah, statü simgesi bir araç, hem de insanların ulaşabileceği bir araç. Evet dünya kaos halinde ancak biz ihtiyaçları ve beklentileri öngörerek yaratıcı bir şekilde bunlara çözüm bulmaya çalışıyoruz.
Citroen CEO’su: Türkiye’ye öncelik vereceğiz
Citroen dünyası içinde Türkiye’yi 5. önemli pazar haline getirme hedeflerini hatırlatan Citroen CEO’su Kobee, “Bu konuda destek vermeye devam edeceğiz” dedi. Kobee, konuyla ilgili şunları söyledi:
“Söylediklerim sizin için kısmen sürpriz olabilir. Citroën olarak Türkiye’de elimizden gelen en iyi şekilde hizmet vermeye çalışıyoruz. Öyle bir ortamdayız ki bir takım lojistik kısıtlamalar da var fakat biz Türkiye’nin Citroën için ne kadar dinamik ne kadar iyi yönetilen bir pazar olduğunun farkındayız. Dolayısıyla Citroën olarak her zaman size öncelik vermeye çalışacağız.“
Türkiye’ye sürekli AMI sevkiyatı yapılıyor
“Her ay Ami’yi Türkiye’ye sevk etmeye çalışıyoruz, aynı şekilde C4 X’de de hep öncelik vermeye çalışacağız. Bu şekilde Türkiye’yi dünyada en hızlı büyüyen pazar haline getirmek istiyoruz. Citroën Türkiye’yi ilk 5 global pazar arasında yer alması hedefimiz.”
Citroen C4 X lansmanı neden Türkiye’de yapıldı?
Bu soru da Kboee’ye yöneltildi: “Biz global bir lansmanı Türkiye’de yaparak Türkiye’ye verdiğimiz önemi anlatmaya çalıştık aslında. Bir mesajımız vardı: Bildiğim kadarıyla Citroën Avrupa dışında hiç lansman yapmamıştı. Genelde Fransa içerisinde nadiren Fransa dışarısında lansman yapıyorduk. Dolayısıyla biz burada bugün bu lansmanı yaparak; hem genel olarak dünyanın ne kadar çok çeşitliliği bünyesinde barındırdığını anlatmak istedik; hem buradaki kilit pazarlarda dinamizmin ne kadar önemli olduğunu anlatmaya çalıştık; hem de buraya gelerek Türkiye’nin önemini anlatmak istedik.“
Citroen değişti, C-Elysee ömrünü doldurdu
C-Elysee’nin Citroën’in büyümesine katkıda bulunduğunun tabii ki de farkındayız. Ama siz de farkındasınızdır son 2 yıldır Citroën markası çok değişti. C5 Aircross, C3 Aircross ve C4 X ile oldukça değişti. Dolayısıyla mantıken baktığınızda kendi model yelpazemiz içerisinde C-Elysee’nin biraz daha arka plana düştüğünü söyleyebiliriz. B-Sedan diye bir segment var ama giderek ilginin düştüğünü görüyoruz. Çok sınırlı sayıda bir pazarda hala bu segment geçerli. Dolayısıyla başka bir model olabilir diye düşünüyoruz başka pazarlar için ama Türkiye için bu olur mu olmaz mı henüz net değil. Böyle bir şey olursa ilk sizin haberiniz olur.
Hafif ticari araçlarla ilgili sorunuz aslında daha zor diyebilirim. Evet, doğru bazı ülkelerde Nemo için talep var. Ama çok fazla ülkede yok. Dolayısıyla biz bu konuyu inceledik, değerlendirdik. Sonuçta Avrupa bizim esas merkezimizin olduğu yer. Baktığınız zaman Berlingo var, Jumpy var, Jumper var… Bunun dışında daha küçük segmentte ekonomik bir çözüm yokmuş gibi, denklem çok istediğimiz gibi değilmiş görünüyor. Bu yüzden henüz daha istediğimiz çözümü bulabilmiş değiliz. Türkiye gibi ülkerlerde, İstanbul gibi şehirlerde böyle kompakt bir ticari aracın olması tabii ki çok mantıklı. Ama bunun için tabii ki tüm dünyada olduğu gibi dostlara ihtiyacım var. Sadece sizin ülkenizde olması yetmiyor, başka ülkelerde de böyle bir talebin olması gerekiyor.
