Gelecek tahminleri çöküyor: “Bu yıl Türkiye’de 350 bin araç satılır”

Türkiye otomotiv satışları trajik bir noktaya ulaştı. Sadece iki yıl önce otomobil ve hafif ticari araç pazarının büyüklüğü 1 milyon adetle ifade edilirken; güncel rakamlar oldukça farklı hale geldi. Kurdaki dalgalanma 2018 yılında satışları 650 bin adetlere indirirken; bu yıl için 400-450 bin adetler konuşuluyordu. Ancak Türkiye otomotiv satışları için öngörülen son tahmin 350 bin adet oldu.

Otomobil yetkili satıcıları ‘kırmızı alarm‘ durumundan bahsederek; yıl sonu toplam satış rakamlarının 350 binlere gerileyeceğini açıkladı.

Oyder Yönetim Kurulu Başkanı Murat Şahsuvaroğlu, katıldığı bir TV programında özetle şu açıklamalarda bulundu;

OYDER Başkanı Murat Şahsuvaroğlu

Geçen sene 1 Kasım’da %15 ÖTV ve %17 oranında KDV hayatımıza girdi ve her zaman ifade ettiğimiz gibi sektörü uçurumun kenarından aldı. Yılın sonunda bizim sektör ve diğer sektör paydaşlarımızla birlikte hükümetimizi ziyaretimizde bunun 1 ay ile yeterli olmadığını bir 3 ay daha uzatılması gerektiğini ifade ettik; devamında ÖTV ve KDV indirimlerinin 3 ay daha uzatıldığı bilgisini biz aldık.

Bütün bu desteklere rağmen sektör geçen senenin ilk 6 ayıyla kıyasladığımızda %45 geriye gelmiş. Eğer bu destekler olmasaydı belki %70-75’leri konuşuyor olabilirdik.Yapılan teşviklerle birlikte aslında sektör bir miktar ayakta kalmaya çalıştı.

Otomotiv satışları temmuzda 10 binde kalabilir

Herkes bugüne kadar yaptığı birikimi, sermayeyi koydu. Bugün geldiğimiz noktada geçen sene Temmuz ayında 53 bin araç satılmış, bugün 82 milyonluk nüfusa sahip Türkiye Cumhuriyeti’nde kabaca 3.000-3500 adet araç fatura edilmiş. Yani bu tempoda giderse otomotiv sektörü 10.000-13.000 arasında araç satacak. Geçen yılın Temmuz ayıyla kıyasladığınızda düşüş %70 olacak. Sektörün bu rakamlarla ayakta kalması kesinlikle düşünülemez.

Sektörlerin ayakta kalması adına Merkez Bankası’nın faizleri indirmeleri ve tüketicileri desteklemeleri gerektiğini talep ediyoruz. Otomotiv sektörü öncelik verilmesi gereken bir sektördür. Bizim uygun faiz oranına acilen ihtiyacımız var. Bugün bu kadar kıymetli destekler varken bu oran niye %45 daraldı diye baktığımızda karşımıza ciddi manada bir mevduat faizi var; bizim en büyük açmazlarımızdan birisi.

Genel bir muhasebe yaptığımızda 350 bin ile biterse iyi diyoruz demek ki bizim burda ne kaybımız var; 450 bin öngörüyorduk ÖTV ve KDV indirimleriyle birlikte 100 bin eksiğimiz var; optimist ruhumuzu da koruyup 500 bine gideriz son çeyrekte faizlerin düşmesi hesabını yaparak.

Sektör adına bu durum gerçekten kırmızı alarm. Çünkü bizim ülke genelinde 974 adet plazamız var, bu plazaların 350 bin adetle döndürülmesi, sağlıklı bir şekilde ticaret yapabilmesi mümkün değil. Bizim en yakın zaman içerisinde 700-800 bin/1 milyon adetlere doğru gidecek hamleleri yapmamız lazım.

Nedir bu hamleler? Bugün istediğimiz faizler indirilsin, kurlar düşüyor, herkes elini taşın altına koysun, hemen bunun cevabını verelim. Distribütörler, üreticiler ÖTV ve KDV indirimi kalkınca kendi bütçelerinden ve kendi karlarından da şu anda fedakarlık ederek kampanyalara başladılar. Bu aslında sektör adına sevindirici, ümit verici.

Bugünün gelinen noktada tekrar işin aslına mı dönmeliyiz çünkü suni teneffüslerle değil geçici pansumanlarla değil; bunu kalıcı reformlarla sağlıklı bir şekilde işler hale getirirsek; inanın yurtdışından Türkiye’ye daha fazla yatırımcı çekmenin önündeki en büyük engeli kaldırmış oluruz.

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.