Elektrikli oto vergileri: Taycan olmazsa Zoe olur

Filmin sonunu baştan söyleyeyim. Bu konu, makalenin yazarına günümüzde sosyal medya kullanıcılarının popüler tabiri ile linç girişimi başlatacak türden. Zaten o mizaçta biriysen bu yazı tam sana göre. Yok ben görüşü okurum, beğenirim / beğenmem kendime kalsın dersen peşinen kabulüm. Elektrikli oto vergileri arttı ya Taycan satılmazsa Zoe satılır!

İnsanız! Öncelikle hangi konu ile karşılaşsak temelden bakış açımız; çıkarlarımıza etkisi ile ilgili. Zaten çıkarlarımıza etkisi olmasa “radarımıza takılmaz”.

Geçtiğimiz hafta otomotiv sektöründe dikkat çeken gelişme; tamamen elektrikli otomobillere yapılan ÖTV artışı oldu. Tesadüf bu ya: tam da Karsan’ın ürettiği tam elektrikli ve otonom otobüs tanıtımının Ankara’da yapıldığı günün gecesinde; ani bir vergi değişikliği haberi geldi.

Distribütörler ve bayiler buna alışkındır. Belki 90’ların başından beri defalarca yaşanan bir vergi değişikliğinden daha farklısı değildi ve geride kaldı bile.

Otomobil gündelik hayata nûfuz etmiş, her zaman göz önünde olan endüstriyel bir üründür. Bu değişiklik elbette benim de çok sevdiğim futuristleri (mizi) de ilgilendirdi.

Futuristlerimizin ekmeği suyu gibi olan bir kaç konu var ve ulaşım da bunlar arasında başlarda yer alıyor. Ancak magazine konu olan ilgi; ülkemizde elektrikli otomobilin başlamamış adımı bitti gitti; dünyadan geri kaldık paylaşımlarına evrildi. Çünkü onlar için gelecek elektrik. Bir gün sadece futuristlik üzerine de yazmak. İşte bu beni heyecanlandırıyor.

Tesla’ya ilk tepki Elektrikli Renault Fluence ZE olmuştu

Yakın dönemde elektrikli otomobil Renault’un Fluence modeli ile ülkemizdeki ilk ciddi ve hatta yerli deney oldu. Şarj istasyonlarının neredeyse hiç olmadığı; içten yanmalı motorla yürütülme fikri ile üretildiğinden; akülerin otomobilde yerleştirilecek yer olmadığı için bagaja doldurulduğu; ülkemizdeki bu ilk deneme 2012’ye dayanıyor.

O zaman mevzuat da hazır olmadığından uzun süre tartışılan konu bu otomobilin motor hacmi “0”; dolayısıyla en küçük kategoriden vergilensin şeklinde idi. Sonra mevzuat takip etti. Bizim insanımız için erken denebilecek bu girişim; belediyelerin müşteri olmasından öte gidemedi. Menzil sadece 120 km’ye kadar düşük olmasının inkar edilmez etkisi vardı elbette.

İnovasyonda da içerik kadar zamanlama her şeydir. 2007’de ABD’de Tesla’nın roadster montajına başladığını dikkate alırsak; geleneksel otomotiv endüstrisinin ilk cevaplardan birini veren Renault’a bu aşamada 3 modelle adım attı: hakkını teslim etmek gerekir!

ELEKTRİKLİ ARAÇ ÖTV’Sİ BİR GECEDE ARTIRILDI

Şimdi gelelim şu ÖTV artışı ile yaşananlara. Muhalif olmak için muhalif olanlar ve hayalleri yıkılan futurist dostlar bir noktada buluştular. Ne olacaktı tam da geleceğe adım atarken; bu yüzde 300-400 vergi artışı ne demek oluyordu?

Yüzde 100 elektrikli otomobil satışları bu kadar sene ilgi çekmemişti de, ne oldu birden bire? Şimdi sondan başa doğru biraz derinleşelim.

Rakamlarla oynamak güzeldir. Yüzde 3 – 7 – 15 olan oranları 10-20-60 şeklinde artırdığınızda baz etkisi nedeniyle artış 3-4 kat oluyor ki bu kaçınılmaz. Peki bu artışla beraber içten yanmalı otomobillere göre oranlar nasıl sıralanıyor? Sıralayalım: yüzde 45-50-80-130-150-220.

Buna göre elektrikli otomobiliniz yüzde 60 ÖTV’li ise o güçte (gereken motor hacmine göre) içten yanmalı otomobiliniz için ÖTV oranı yüzde 220 olacaktı. Tüm satışlar içinde 2.0 litre ve üzeri otomobillerin satış oranı artık yüzde 3’in altında (2020’de yaklaşık 14,000 adetten az).

Tam elektrikli otomobillerin 2020 satışları kimine göre 800; kimine göre 1,400; kimine göre 1,800 adet.

2020 yılında dünyada satılan Porsche Taycan sayısı 20 bin. Bu sayının en az 20’de biri Türkiye’de satıldı!

Porsche Taycan, Türkiye’ye ilk ne zaman geldi?

Koskoca pazarda neden bu karşılaştırmayı yaptın diye soracaksın değil mi? Çünkü tam elektrikli otomobil pazarının 2020 şampiyonu Porsche Taycan oldu. Resmi ithalatçısı harekete geçip, otomobil ürettirene kadar; büyük galericiler 2020 ilkbaharında büyükşehirlerde 1.5 milyon TL’ye Taycan otomobilleri teslim etmeye başlamıştı bile.

Resmi ithalatçılar neden harekete geçmemişlerdi peki? 2020 ticari olarak kötü bir sene miydi? Hayır diyor aylık sonuçlar. Sebebi onların da radarına pek de giren modeller değildi elektrikli otomobiller. Çünkü Türkiye’de elektrikli otomobil satmanın markalar için karbon ayak izinde hiçbir katma değeri yok. Üstelik elektrikli otomobil satışına başlamak marka için yeni servis altyapı yatırımı demek. Yedek parça, akü stok ve yönetimi ve müşteride bulunmayan duvar tipi şarj ünitesi satmak kiralamak gibi yeni açılımlar demek.

Taycan fiyatlarını gören “early adapter” denen tüketici profili resmi ithalatçıdaki 911 ve Panamera fiyatların neredeyse üçte birine; Tekrar edeyim üçte birine 4 kapılı bir Porsche ile karşılaşmış oldu.

Bu Taycan merakı çevrecilikten, teknolojiden, inovasyon heyecanı paylaşmaktan, futurizmden mi kaynaklandı? Tabii ki hayır. Neredeyse vergisiz ulaşılabilecek bir Porsche linyit kömürüyle çalışsa; galericileri de, Porsche meraklılarını da heyecanlandırırdı.

Galerici ithalatı, geçmişte pek çok örnekte olduğu gibi; tam elektrikli otomobillerle ilgili olarak da ülkemize imzasını koydu. Resmi ithalatçılar ve mevzuat güncellemesi de onları takip ettiler.

Tam elektrikli otomobillerin en hesaplılarından biri Renault Zoe.

En düşük vergi diliminde kalan elektrikli otomobiller

Gelelim şu 85 kW altında güce sahip yani en düşük vergi kategorisinde olan otomobillere. Motor gücünü elektrik birimleri ile anlamakta zorluk çekenler için 1.36 ile çarpmaları gerektiğini hatırlatıp kategori olarak azami 115.5 beygir gücüne karşılık geldiğini hesaplayalım.

Şimdi gelelim Türkiye’de otomobil vergilendirmesi için gerçek inovasyon olan; motor gücü üzerinden ÖTV uygulamasının başladığı elektrikli otomobillere. İşte gözden kaçırılan birinci detay! Sektör nedense bu konuyu pek dillendirmedi. Çünkü sektör de elektrikli otomobil konusuyla ilgili değildi. Oysa ki içten yanmalı motorlara sahip otomobillerin vergilendirilmesi için yıllardır hep motor gücü önerisi yapılır.

Elektrikli otomobillere neden teşvik yok?

Artışla gelen eleştirilerin başında da neden Avrupa Birliği ülkelerindeki vergi teşvikleri bizde yok sorusu geliyor. Doğaldır ki otomobil sahibi olmakta eğer bir teşvik olacaksa; bu yakıt tasarrufu sağlayan çevreci ve ekonomik araçlara doğru tarif edilir. Bunda şaşıracak bir şey yok.

Peki bizdeki duruma bakalım?

En düşük ÖTV oranı hangi kategoride? Tam elektrikli otomobilde ve içten yanmalı otomobillerin eşdeğer olarak neredeyse A ve B segmentindeki çoğu otomobile eşdeğer güçte ve ebattaki otomobillere göre.

Peki vergi avantajı? Son artışlarla beraber bu durum yüzde 50 yerine yüzde 10. Bu yetersiz diyen bir kitle ile karşı karşıyayız! Olacak o kadar.

AB ülkeleri elektrikli otomobil üretimi konusunda otomotiv endüstrisini sıkıştırıp tüm planlarını değiştirecek mevzuat adımlarını peşpeşe atarken; bir yandan da destek planlarını hayata geçirdiler. Önemli bir birlik olarak AB, üyelerinin hiçbirinin diğerine benzemediği karmaşık destek planları ile üreticilerin işini daha da zorlaştıra dursun; aralarında Estonya, Hırvatistan, Polonya ve Malta gibi ülkelerin bulunduğu pazarlarda hiçbir özel destek verilmiyor. Diğerlerinde ise çoğunlukla plaka tescili, motorlu taşıtlar vergisi veya en düşük CO2 kategori üzerinen vergi hesaplaması şeklinde tanımlanıyor. (kaynak ODD).

Bizler çoğunlukla Almanya ve İskandinav ülkelerindeki teşvikleri dikkate alarak; farklı çıkarım içinde gidiyoruz.

Biz otomobili elektrikli olduğu için değil, bir Taycan’ı vergisiz sahip olma fırsatı için sevmiştik. Taycan erişilemez ise ZOE var.

Mert Güçlüer

 

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.