The Electric Al Canvas: BMW standında ne kadar kalınabiliyorsa kaldım

Andy Warhol’a saygıyla ve haddim olmayarak kuruyorum şu cümleyi: Bir gün her sanat eseri 15 dakikalığına meşhur olacak… Yani bence öyle olacak. The Electric Al Canvas olarak adlandırılan son etkinlik bunun gösterge ışıklarından biri olarak değerlendirilebilir.

Yoksa ‘Bir gün’ yerine ‘Bugün’ mü demek gerekir. Geldi mi o ‘bir gün’ bilmiyorum.

Bu bir sanat yazısı değil zaten. Otomobil yazısı hiç değil. Contemporary İstanbul ziyareti sonrası öylesine aklımdan geçenler… Umarım sanat uzmanları cahilce bulmaz…

Baştan şunu kesinlikle söylemem gerekir ki, sergilenen eserler bence gayet iyiydi… Çoğu akılda kalıcı, daha doğrusu insanın aklını çelici… Beğenilesi… Zaten sanatta doğru veya yanlış yoktur, beğeniler vardır değil mi?

Son yılların en popüler akımlarından, giderek yükselen dijital sanatın yansımalarını da net bir şekilde görebildiğiniz bir organizasyondu…

The Electric Al Canvas

BMW standında ne kadar kalınabiliyorsa kaldım

Konuyu Contemporary’de BMW i5’in ilk gösteriminde yapılan ‘The Electric Al Canvas’ enstalasyonuna getirirsem: Çok sevdiğim bir eserin karşısında dakikalarca kalabilirim. İlk defa görmem de gerekmez. İmkanım varsa bulunduğu yere gider, eserin karşısına geçer bir süre kafa dinlerim. Contemporary’de BMW standında ne kadar kalınabiliyorsa kaldım. BMW i5 üzerinde kullanılan yansıtma haritalama teknolojisiyle beş sanatçının i5’e özel eserlerinin yansımaları etkileyiciydi… Her bir tur 3 dakika civarındaydı. İçeride kalış sürem 20 dakikayı geçmiştir muhtemelen. Hatta standda görevli çok kibar gençler, hâlâ orada mıyım diye birkaç kez kontrol ettiler, bu teyze hala ne yapıyor diye?

Keyifliydi… Mekandan çıktığımda bir saatlik masajdan çıkmış gibi rahat hissettim kendimi. BMW i5’i farketmedim bile desem…

Ama o kadar işte.  Yaşandı, bitti gitti… BMW de zaten sanatçı değil

Dijital sanatın, sanatsever açısından somut olarak ‘sürdürülebilir’ şekilde nasıl tüketilebildiğini henüz anlayabilmiş değilim.

Birileri satın alıp kendi şahsi alanında mı koruyor? Kullan at gibi bir şey mi? Yoksa müzeye mi konuluyor, istediğimiz zaman gidip görelim…

Sanat değeri yüksek eserler için bu üçüncüsü daha olası gibi.

İstanbul Modern’in yenilenen binasında bir Refik Anadol odası var, oradan tahmin ediyorum böyle olabileceğini.

Elbette her dijital eser için böyle görkemli planlamalara gerek yok. Ama şu bir gerçek ki geleneksel sanana göre biraz daha, hatta epeyce fazla hızlı ‘tüketilebilir’ görünüyor.

Duvarlara yansıtılan tablolar, hatta otomobillere yansıyan eserler…  Bilgisayar, yapay zeka vs sanat faaliyetlerine el atmaya devam ederse ne olur?

Sanırım başta dediğim gibi her sanat eseri bir gün 15 dakikalığına meşhur olur…

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.