​Yol üstü lezzet durakları

– Nereye doğru denizi görüp şaşırıyorduk?

– Gemlik

– Peki geçtik mi orayı?

– Geçtik.

– O sırada ben neredeydim? Şaşıracak bir şey farketmedim…

Sessizlik… Hımmm, cevap bile vermeye gerek duymuyor.

Bu dialogdaki absürd soruları soran kişi tabii ki benim. Sorulardaki yer isimlerini çıkarın, ailecek karayoluyla seyahat ettiğimiz bütün şehirlerarası yollara uyarlayabiliriz bu tarz bir dialoğu…

Yazının başlığına bakıp size yol üstü lezzet duraklarını anlatacağımı sanıyorsanız yanılıyorsunuz. Nerede bende o yetenek, daha doğrusu hafıza! Bilsem, hatırlasam anlatmaz mıyım ayol, aşkolsun…

Hadi ben öyleyim. Çekirdek ailemizin ‘aile reisi’ sıfatıyla maruf kişisi de böyle mi olmalıydı?

Bir dolu lezzet durağından mahrum kalıyoruz böylece (!)

Kalıyor muyuz gerçekten?

Fotoğrafik hafızası olanlara hep hayranlık duymuşumdur. Bende sıfıra yakın olduğu içindir sanırım. Sizin de tanıdıklarınız arasında yollar boyunca elektrik direklerinin sayısını bile hatırlayan birileri vardır mutlaka.

Normal bir insan neresi olursa olsun bütün şehirlararası yollarda nerede ne yenilir, ne içilir bilir mi! Bilen biliyor… Sadece batıyı değil, doğuyu, güneyi, kuzeyi de… Sorsan Kağızman yolundaki gözlemeci teyzeyi de anlatır sana. Bu kadar birikim kaç yolculuk sonunda elde edilir ki?

Geçenlerde bir arkadaşım, Bodrum’a kendi aracımızla ve Çanakkale üzerinden gideceğimizi duyunca, “Keşan’ı geçince bilmem ne caddesinden sola kıvrılın, ışıklardan sağ dönün, köşede bir köfteci var. Hayatında böylesini yememişsindir” dedi. Bire bir koordinat verdi yani…

‘Keşke hafızanı daha faydalı şeyler için kullansaydın’ diyemedim tabii. Ayıp olur.

Bir de yol üstü lezzet tecrübelerini o kadar güzel anlatırlar ki, kendini dünyanın keyfini çıkarmayı bilmeyen beceriksiz biri gibi hissedersin…

Sanki bütün yollarımızda acayip gastronomik duraklar bizi bekliyor. Öyle büyük tabelalarla haykırıyorlar ki sanırsın ki bütün güzergahlarımız 3 Michelin yıldızlı restoranlarla dolu… Oysa ki söz konusu olan, köfte, gözleme, çöş şiş, bilemedin biraz da tandır…

Girin bir yere işte. İyiyse de kötüyse de şansınıza. İkisinde de memletet ekonomisine katkıda bulunursunuz sonuçta.

Benim yol üstü lezzeti deyince ufkum en fazla Tekirdağ köftecilerine uzanır.

Aydın otobanı üzerinde bir gözlemeci var ya, hah bir de orası. Adını bile hatırlamıyorum. Ama iki gözleme, iki ayrana 40 lira verince doğal olarak mekanı hatırlıyorsun.

Bizim karayolu maceralarımızın geneli ‘şu benzincinin tuvaletleri temizdir büyük ihtimal’, ‘şu restoran güzel görünüyor, bak önünde de fazla araba var’, gibi derin mevzular üzerine.

Uzun yol şoförü değilsen, insan hayatında kaç kere o yollara düşer.

Uzunyol şoförü demişken…

Lassa’nın bir araştırmasına göre, uzun yol şoförleri yolculuk esnasında tercihini kuru fasulyeden yana kullanıyormuş.

Karaambar Kamyoncular Derneği’ne üye olsak mı ailece?

En azından kuru fasulye garanti olur…

Not: Yine bir bayram dönemi ve yollar gidişte de dönüşte de yine hatırı sayılır yoğunlukta olacak. Karayolunu kullananlar lüften dikkatli olun. Yolculuk sırasında tek derdinizin yemek yiyeceğiniz mekanı seçmekle sınırlı kalması dileğiyle, iyi bayramlar…

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.