İçten yanmalı motorlara bir darbe de New York’tan geliyor
Otomotiv endüstrisinin geleceği olarak kabul görmeye başlayan elektrikli otomobiller (EV), içten yanmalı motorlu araçların karşısına devlet destekleriyle çıkıyor. Devletlerin önerdiği elektrikli araç alımlarına teşvikler ve içten yanmalı motorların yasaklanması kararları; üreticilerin stratejilerini yönlendirdiği gibi otomotive bağlı tüm alanları da etkiliyor.
Volkswagen, Mercedes Benz ve birçok otomotiv devi içten yanmalı motorların üretimini durdurma kararını çoktan aldı. Şimdi de özellikle Amerikan otomobil üreticilerinin planlarını değiştirecek örnek bir yasaklama kararı New York eyaleti tarafından alındı.
Vali Kathy Hochul tarafından imzalanan New York eyalet yasasına göre; yeni binek otomobil ve kamyon satışlarının 2035 yılına kadar yüzde 100’ünü sıfır emisyonlu araçlar oluşturacak. Henüz yeni kabul edilen yasada, New York eyaletindeki orta ve ağır hizmet kamyonlarının da tamamının 2045 yılına kadar sıfır emisyonlu olması gerektiği belirtiliyor.
Yasa, devlet kurumlarını, belirli bir tarihe kadar gazlı ve dizel motorlu araç ve kamyon satışlarını aşamalı olarak durdurmaya zorluyor.
Avrupa Birliği kararını verdi; Dizel ve Benzinli araçlar tarihe karışıyor
New York Eyaleti Bazı Sorunlarla Karşı Karşıya
Tasarlandığı şeklin aksine yasa, devlet ve firma mekanizmaları için birçok sorunu beraberinde getiriyor. Sıfır emisyonlu araçların satışını aşamalı hale getirmek için kurumların atması gereken somut adımların geçerliliğini sağlayacak kurallar henüz yok.
Sıfır emisyonlu araçların satışını bu kadar önemli ölçüde teşvik etmek veya içten yanmalı araçların satışını bayi düzeyinde aktif olarak engellemek için yürürlüğe konan ilgili devlet kurumu kurallarının yeniden düzenlenmesi gerekiyor.
Mevcut sorunlara ek olarak, 2035 yılına kadar daha kolay üretilebilen katı hal pil teknolojisinin gelişimi olmadan; şu an elektrikli araçlarda kullanılan lityum-iyon pillerin üretimi için hammaddelerin geri kazanılması ve işlenmesi tek başına önemli bir sorun haline gelebilir. Bu nedenle, otomobil üreticilerinin ve devletlerin belirli bir yıla kadar EV’ye geçme planları, diğer endüstrilerin bu geçişe ayak uydurabilmesine dayanıyor.