Elektrikli otomobil modellerinde vergi düzenlemesi yapılmadan önce 2020 yılında yüksek satış rakamlarına imza atan Porsche Taycan, tüketicilerin bakış açısını değiştirmeye devam ediyor. Tüketiciler yalnızca Taycan değil, Jaguar I-PACE, Mercedes EQC ve BMW iX3 gibi modellere de ilgi gösteriyor.
İlginin artması ve elektrikli otomobillerin tercih edilmesinin arkasında (özellikle premium modellerin), içten yanmalı motorlara göre vergisinin düşük olması yatıyor.
Örneğin; Bugün premium segmentte elektrikli ya da içten yanmalı (Taycan ve Panamera) Porsche satın almak isteyen bir kişi ilk olarak vergi sistemiyle karşılaşıyor. Yüzde 60’lık elektrikli otomobil vergi dilimine göre Taycan, 2.5 milyon liraya satın alınabilirken; benzer özelliklere sahip Panamera, yüzde 220’lik ÖTV dilimine girdiği için 4 milyona yakın fiyatlarla tüketicinin karşısına çıkıyor. Bu nedenle, içten yanmalı motorlara göre fiyatı daha düşük olan premium elektrikli otomobil modelleri ilgiyi üzerinde topluyor.
Üretici harici satış kanalları vasıtasıyla satılan otomobiller dahil olmak üzere, 2021 yılının ilk 6 ayında 894 adet elektrikli otomobil satıldı. TÜİK (Türkiye İstatistik Kurumu) verilerine göre; 2021 yılının Eylül ayı sonu itibariyle ülkemizde trafiğe kayıtlı 79 bin 767 elektrikli ve hibrit araç bulunuyor.
Elektrikli Otomobile Geçişte 2023 Yılı Dönüm Noktası Olacak
Renault Fluence Z.E., Renault Zoe, BMW i3, Porsche Taycan ve Tesla gibi modellerle başlayan elektrikli otomobil serüveni, Türkiye’de son 2 yılda farklı bir boyut kazanmaya başladı. Benzinli ve dizel araç sahipleri, farklı marka ve model elektrikli araçların satışa sunulmasını merakla bekliyor.
Mevcutta 6000 elektrikli aracın trafiğe kayıtlı olduğu ifade eden ve ülkemizde, 250 şarj noktasıyla geniş bir yayılıma sahip olan şarj operatörü şirketlerinden Sharz.net; elektrikli araç dünyasına dair öngörülerini paylaştı.
Tüketicilerin kullanım alışkanlıkları sebebiyle, 10 yıl önce elektrikli araçlara olan ilgisinin çok düşük olduğunu söyleyen Sharz.net genel koordinatörü Ayşe Ece Şengönül; “Avrupa ile kıyaslandığında elektrikli araç adetlerimizin halen çok küçük ve şimdilik bir var oluş etkisi yaratmıyor. Ancak 2023 yılı itibariyle bütün otomobil üreticileri, dizel motorlu araç seri üretim bantlarını kısıtlayarak elektrikli otomobil seri üretim bantlarını genişletecek. Dönüm noktası olan bu yıl itibariyle her sene, bir önceki seneye göre 2-3 kat daha fazla elektrikli otomobil satılacak. Tuşlu telefonlar ve tüplü televizyonlar gibi, içten yanmalı motorlar kısa süre içerisinde hayatımızdan çıkacak. Elektrikli gelecek sandığımızdan daha yakın.” dedi.
Elektrikli araç sayısının kısa bir süre içerisinde hızlı bir şekilde artacağını vurgulayan Şengönül; “Bugün Türkiye’ de toplamda ortalama 1500 şarj istasyonu var ve şehirlerarası yollarda hızlı şarj ünitesi kurulumları hızla devam etmektedir. Şarj istasyonu sayısı önümüzdeki yıllarda elektrikli araç sayısı ile doğru orantılı olarak artacaktır ve filoların kullanımı ile elektrikli hafif ticari araçların da piyasaya dahil olmasıyla elektriklileşme hayatımızın kaçınılmaz bir parçası olacak.” diyerek açıklamasını tamamladı.
