Uluslararası markalar Türkiye’de neden elektrikli araç üretmiyor?

OSD Başkanı ve TOFAŞ CEO'su, "Daha zaman var. EV piyasası küçük. Bir nesil sonra patır patır çıkacak yatırımlar ortaya, aceleye gerek yok. Biz rekabetçi ülkeyiz" dedi.

Türkiye, başta Avrupa olmak üzere pek çok kıtaya araç ihraç eden, iç pazarı 1 milyon adetlerde gezinen bir ülke. Buna rağmen Ford Otosan dışındaki hiç bir marka Türkiye’de tam elektrikli araç projesine sahip değil. İleride belki tüm markalar üretecek ama henüz içten yanmalı ve hibrit motorlu araçlar dışında proje açıklanmadı.

Bu öneli soruyu Otomotiv Sanayi Derneği Başkanı ve TOFAŞ CEO’su Cengiz Eroldu yanıtladı. Türkiye’nin en büyük ihraç pazarı Avrupa diyen Eroldu, konuyla ilgili şunları söyledi: “Avrupa’da tam elektrifikasyon için hedef 2035. Yani daha bir model döngümüz var. Ben hep şunu söylüyorum: Elektrikli bizim için bir tercih değil bir zorunluluk. Bizim yapmama diye bir lüksümüz olabilir mi? Yapmazsak zaten dışarda olacağız. Hepimiz hazırız.”

Türkiye’de üretilen yeni nesil araçların en teknolojiklerinden biri yeni Toyota C-HR.

Full elektrikli üretimi, hibrite göre daha kolay

Eroldu, elektrikli araç üretmenin zor olmadığını, Türkiye’deki tüm modern fabrikaların bu araçları rahatlıkla üretebileceğine dikkat çekerek, sözlerini şöyle sürdürdü:

Full elektrikli araç üretimi hibrit üretimine göre çok daha basit. Bir üretim üssü olarak elektrikli üretmek konusunda hiçbir zayıflığımız yok. Bizim fabrikalarımızın hepsi çok yeni, çok modern. Avrupa’da belli bir kapasite açığa çıkacak, o risk. Bugün Avrupa’nın üretimi 10 yıl sonra aynı miktarda olacak mı? Olmayacak büyük ihtimalle. Ne kadar risk var, yüzde 10 mu gidecek? 2 milyonluk bir açık mı ortaya çıkacak. O Türkiye için bir risk. Ama Türkiye’nin artısı ne: Bugün Türkiye hala çok rekabetçi. Biz otomotiv sanayi olarak kur üzerinden rekabetçilik çalışması yapmak istemiyoruz. Biz verimlilik üzerinden rekabetçilik çalışması yapıyoruz. Yani bugün otomotiv sanayinde dünyadaki en rekabetçi ülkelerden bir tanesiyiz.”

Türkiye’nin yeni dönemdeki riski nedir?

Cengiz Eroldu, yeni nesil elektrikli otomotiv yatırımlarının gelmesinin önündeki riskin ne olduğunu da anlattı:

Benim gördüğüm kadarıyla bizim asıl riskimiz, Avrupa’daki arz konusu. Avrupa’da içten yanmalı araç üretiminden elektrikli araç üretimine geçince üretim ve kapasite fazlası ortaya çıkacak. B durum Türkiye için risk olabilir. Ama onda da, bizim elimizde çok önemli bir silah var, biz rekabetçiyiz. Sonuçta Avrupa da yakın coğrafyada daha rekabetçi üretim merkezleri arıyor. Bugün Avrupa’da en başka gelen trendlerin bir tanesi o, yüksek maliyetli ülkelerden düşük maliyetli ülkelere geçiş. O yüzden, toplantının başında da söyledim, küresel anlamda bir sürü risk varken aslında pozitiflikler de var. Çünkü biz ona cevap verebilecek donanımdayız. Bu 50 senelik tecrübeler burada devreye girecek.

Hindistan maden buldu, lityum zengini olacak

Çünkü biz Avrupa’ya yakın, rekabetçi bir ülke konumundayız. Yani bizim rakip ülkelerimiz belki nakit teşvikler vererek işleri çektiler: Fas gibi, Romanya gibi, Macaristan gibi… Ama ülke rekabetçiliğine geldiği zaman konu; biz rekabetçiyiz. Türkiye’de gelişmiş bir mühendislik kapasitesi var. Bence bunların hiç birisi yönetilemeyecek konular değil. Kimsenin de burada o açıdan da bir endişesi olmaması lazım. Bunların hepsini zamanı geldiği zaman göreceğiz, patır patır elektrikli yatırımları çıkacak ortaya.

 

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.